

TBB Dergisi 2013 (107)
Hans KELSEN
437
Eflatun, adil bir insanın ve yalnız adil bir insanın -ki bu yasalara
uyan insan demekti- mutlu olduğunu ve adil olmayan, yani yasaları
ihlal eden bir insanın da mutlu olmadığı düşüncesini savunmuştur.
Eflatun, “en adil yaşam en hoş yaşamdır” demekle birlikte, bazı du-
rumlarda, adil insanın mutsuz ve adil olmayan insanın mutlu olabile-
ceğini kabul eder. Ancak Eflatun, hukuk düzenine tabi olan bireylerin,
‘yalnız adil insanın mutlu olacağı’ ifadesine, ifade doğru olmasa bile
inanmalarının mutlak olarak gerekli olduğunu; aksi halde hiç kimse-
nin hukuka uymayacağına ileri sürer. Netice itibariyle Eflatun’a göre
yönetimin, ‘adil insanın mutlu olduğu’ tezini yaymak için, bu tez ya-
lan bile olsa, insanlar arasında propaganda yapmaya hakkı vardır.
Eğer bu yalansa, o faydalı bir yalandır, çünkü hukuka uyulmasını sağ-
lar, der Eflatun. İşinin ehli olan bir yasakoyucu, acaba insanları her
durumda, isteyerek ve sınırlamaksızın adil davranmaya ikna etmede
bundan daha faydalı ya da daha etkili bir yalan bulabilir miydi? Bir
yasakoyucu olsaydım, şairleri ve bütün vatandaşları bu şekilde, yani
‘en adil yaşam en mutlu yaşamdır’ şeklinde konuşmaya zorlardım.
Ondan sonra yönetim, faydalı bir yalanı kullanmada tam olarak meş-
rulaştırılmış olur(du). Eflatun adaleti (burada adalet, yönetimin adil
olanın ne olduğuna dair düşündüğünü, yani yasal olanı, kasteder) ha-
kikatin üstüne koymuştur; ancak hakikati yasallığın üstününe koymak
ve -iyi bir amaca hizmet etse bile- yalan üstüne inşa edilen bir yönetim
propagandasını ahlaksız olmak bakımından reddetmek için yeterli se-
bep vardır.
Özgürlük, eşitlik, güvenlik, hakikat, yasallık ve benzeri farklı de-
ğerlerin sıralamasına ilişkin soruya, örneğin, kurtuluşunu (öteki ha-
yattaki ruhunun kaderini) dünya nimetlerinden daha çok önemseyen
inançlı bir Hıristiyan veya öteki hayata inanmayan bir materyalist
farklı şekilde cevaplandıracaktır. Ve aynı şekilde bu cevap, kararın,
bireysel özgürlüğün en yüksek iyi olduğunu düşünen bir liberal ile
sosyal güvenliği ve bütün insanlara eşit muamelede bulunulmasını
özgürlükten daha yüksekte sıralayan bir sosyalist tarafından verilme-
sine göre tamamen farklı olacaktır. Cevap her zaman öznel, bu neden-
le sadece göreceli bir değer yargısı niteliğine sahiptir.