Background Image
Previous Page  159 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 159 / 417 Next Page
Page Background

Hukuk ve Devlet Özdeşliğinin Ötesinde Kamu Hukuku

158

Kamu Hukuku Dersleri

’nde Duguit, gündelik hukuk pratikleri için-

de objektif hukukun kural, subjektif hukukun yetki olarak da düşünü-

lebileceğini açıkladıktan sonra; ancak devletin koyduğu kuralın hukuk

kuralı olarak kabul edilebileceğine dair, Feydel’in “Devletin üstünde

bir hukuk olmadığı, Devletle paralel bir hukuk olmadığı, hukukun

Devlet tarafından tedvin edildiği prensibi söz götürmez” diye ifade

ettiği Alman görüşünü sert bir üslupla eleştirir:

Şiddetle protesto eder ve Devletsiz ve Devletin üstünde de

hukuk olduğunu beyan eylerim. Hukuk kuralının ancak Devlet

tarafından ihdas edilebileceği ve Devletin mutlak kudreti olduğu

pratikte kabul edilemez. Pozitif kanunların dışında ve üstünde de

hukuk kuralları vardır.(1954: 18)

Duguit, objektif hukukla, bir ülkede pozitif olarak vazedilmiş ka-

nunların ötesinde bir normdan ve bir yapıcı kuraldan oluşan hukuk

kurallarını kast eder. Örneğin, medeni hukuk profesörleri dehşete düş-

seler de, Napolyon’un vazettiği Medeni Kanun 2281 maddesine rağ-

men, gerçekte üç norm içerir: İlki, özel mülkiyete saygı emreden kural,

ikincisi, sözleşmelerin geçerli olduğunu belirten kural ve üçüncüsü ise,

haksız fiil sorumluluğundan doğan kurallardır. Gerisi, bu normların

somut durumlara uygulanması için geliştirilmiş, devlet ajanlarına ve

özel olarak yargıçlara hitap eden yapıcı hükümlerdir. Subjektif hukuk

(hukuk düzeninin sağladığı hak) kavramı ise, irade temelli metafizik

bir görüştür. Subjektif hukuk yoktur, objektif hukukunun yarattığı ob-

jektif ve subjektif durumlar vardır (1954: 25-27).

Duguit’nin realist hukuk görüşü içinde, subjektif hukuk/

hak

, ira-

de temelli metafizik bir yaklaşım yerine, birlikte yaşayan insanların

birlikte yaşama koşullarının yarattığı objektif bir duruma dönüşmüş

olur. Bu durumda, Kapani’nin belirlediği kapsamda

kamu hürriyetle-

ri

nden

söz ettiği de söylenemez. Kapani’ye göre, kamu hürriyetleri,

“insan haklarının devlet tarafından tanınmış ve pozitif hukuka gir-

miş” kısmını ifade eder (1993: 14). Bu biçimiyle de objektif hukukun

bir parçasıdır. Duguit’ye göre ise;

Hukuk yalnız fertleri değil, Devleti de bağlamalıdır; yalnız

Devletin şu veya bu organını değil, Devletin kendisini de bağla-

malıdır, yoksa kamu hukuku ortadan kalkar ve keyfilikle, istib-

datla karşılaşılır. Bundan dolayı, düzgüsel (normatif) kanunlar,