Background Image
Previous Page  163 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 163 / 417 Next Page
Page Background

Hukuk ve Devlet Özdeşliğinin Ötesinde Kamu Hukuku

162

Ama bu Duguit’den,

kamusal ajanların üstün bir iradeye dayanmadı-

ğını ve dayanamayacağını, yetkilerini de kamu hizmetinden aldıkları

öner-

mesini devralmamızın önünde engel değildir. Şu halde,

kamu hizme-

tinin başka bir temel ilke ile tanımlanması

gerekir. Bu makalede kamu

hizmetinin temel ilkesinin, komünizm olduğu ileri sürülecektir.

Elbette şu kayıtla: Bugün bir çorak tarlaya dönüştüğü ileri sürülen

komünizmin büyük mirası, devletler tarihsel olarak aşılmadıkça “ger-

çek demokrasi” olanak hanesine yazılamayacağından, bize demokra-

siyi devlet karşısında düşünme olanağı sağlayan büyük devrimci ge-

lenek olmaksızın yeniden “insanlığın tarihsel özgürleşmesi”ne hizmet

eden verimli bir fideliğe yataklık edemez. Bu devrimci demokratik

hareket, Guèrin’in (1986) gösterdiği gibi salt burjuvaziye ait değildir;

1789’da “toprağın eşit parçalar biçiminde dağıtılmasını, büyük toprak-

ların sınırlandırılmasını ve bütün burjuvaların çalıştırılmasını isteyen”

Claude’in üyesi olduğu

cercle social

’da (toplumsal dernek) başlayan,

ortalarında başlıca temsilcileri “Enragé”lerin

23

sözcüleri Jacques Roux

ve Théophile Leclerc olan ve Babeuf komplosu ile geçici olarak yenik

düşecek olan bu hareket, Babeuf’ün dostu olan Buonarroti’nin 1830

Devrimi’nden sonra Fransa’ya yeniden soktuğu komünist düşünceyi

filizlendirmiştir (Marx, 1976a: 183). Bu kapitalist çağın köktenci eleşti-

risi olan fikrin manifestosu,

Komünist Manifesto

, daha sonra Karl Marx

ve Friedrich Engels tarafından yazılacaktır.

Marx’a göre devrimci hareket, kuramsal olduğu kadar gerçek te-

melini de

özel mülkiyetin

gelişmesinde bulur ve “özel mülkiyet fikrini

ortadan kaldırmak için komünizm fikri oldukça yeterliyse” de “gerçek

özel mülkiyetin ortadan kaldırılması gerçek komünist eylem gereksi-

nir” (Marx, 1993a:172 ve 193). Tarih, yol gösterecektir ve Marx, 1844

yılında, bu hareket, teoride daha şimdiden kendini gerçekleştirdi diye

yazar. Fiili bir gerçeklik olarak da komünizm, sürünceme içinde, enge-

beli, dolambaçlı ve sarp

24

bir süreçten geçerek kendi kuruluşunu ger-

23

“Öfkeliler” ya da “kudurmuşlar”; Devrim’e katılan sansculotte’ların (yoksul

sıradan halk) devrimci kanadına verilen addı ve kadınlar da büyük çoğunlukla

bu grubu destekliyorlardı. Bkz. Guérin (1986: 139)

24

Marx’ın ilgili cümlesinin İngilizcesi şöyledir: “History will lead to it; and this

movement, which in theory we already know to be a self-transcending movement,

will constitute in actual fact a very rough and protracted process” (2010). Kenan

Somer, bu cümledeki “very rough and protracted” sıfatlarını yerleşik -sıklıkla

başvurulan- çevirisinde, “çok zor ve çok yaygın” (Marx, 1993a: 193) diye; aynı

bölümün Cornu’nun makalesindeki aktarımını ise “uzun ve güç” diye karşılamış