Background Image
Previous Page  300 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 300 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (108)

Hilmi ŞEKER

299

Bilgi ile adalete erişim arasındaki yoğun ve doğrudan bağa dik-

kat çeken bu yaklaşım; bilginin yetersiz dağılımı/paylaşımı, bilginin

kasten gizlenmesi, hukuki jargonun anlaşılmazlığı, hukuk dilinin res-

miliği (anadilde hak arama sorunu.) gibi olguları, erişimin karşısına

dikilen engeller olarak görür. Onlarla mücadelenin imkânı için çaba

gösterir, mesai ve emek harcar.

5

Genel anlamda bilgilendirme, özel olarak da gerekçelendirme, bu

iki akımın yarışmasıyla vücuda gelen ve pekişerek kurumsallaşan bir

haktır. İçerdiği birçok nüve ve erekdaşlarla kurduğu akılcıl ve samimi

ilişki, onu aktüel gerekçe anlayışına dönüştürür.

Adalete erişimin başat unsuru malumatın gerek adil yargılanma,

gerek hukuki dinlenilme hakkının sıfır noktası olması, optimum bilgi

olmaksızın bireyin kürsü ve yanlarla diyalog kurması mümkün olmaz.

Dahası gerekçenin meşru ilgililerin beyan ve katkılarından yararlan-

masını imkânsız hale gelir.

Anlaşılmazlık, hükmün tabanını dil aracılığıyla büzen ve ciddiye

alınması gereken potansiyel bir erişim engelidir. İlk bakışta fark edil-

meyen, kusurlarını, etki ve sonuçlarını peçelemede mahir bu engel, ge-

rekçenin kullandığı ağdalı, teknik, dikey dille erişim için zorunlu olan

bilgiye ulaşmayı kısıtlar ya da önler.

Gerek sözlü gerek yazılı hukuk işlemlerinde kullanılan dilin,

özellikle yoksul ve eğitimsiz gruplar için çoğu kere anlaşılmaz olması

UNDP raporunda “hukuki haklara ilişkin bilgisizlik” durumuna se-

bep üçüncü bir sorun olarak değerlendirilir.

6

Özellikle kişilerin avukat yardımı olmadan işlem yapmalarının teş-

vik edildiği desteklendiği bir ortamda, temel hukuki bilgilerin sadece

erişilebilir değil, aynı zamanda anlaşılır olması da gerekir.

7

Mahkeme-

lerde hak arayışına giren bireyin, adalete erişebilmesi işlem, yargılama,

karar dilinin anlaşılmasına, kullanılmasına ve yayılmasına bağlıdır.

Hukukun dikey dil kullanma alışkanlığı ve zorunluluğu bireyi

yardım almaya zorlarken, bu yardımı alamayan, eksik alanları yüzüs-

tü ve çaresiz bırakır. Böylelikle adalete erişim anlaşılmaz, konuşula-

maz dil aracılığıyla bilinmeyen bir zamana ertelenir.

5

Kalem Berk, 2011,51

6

Kalem Berk, 2011,51

7

Kalem Berk,2011,55