

İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki/Yozlaşan Gerekçe
304
çimlendirmesine fırsat tanır.
12
Böylece, öznel ihtiyaçların
Avrupa Kamu
Düzeni
içinde erimesini, işlevsiz kalmasını önleyerek, değerlerin özgü-
lüğünü, öznel ve özgeliğini korumaya özen gösterir.
Avrupa Mahkeme’si, gerekçeyi adil yargılamanın paydaşı adde-
derek birey, toplum, kamu ve yargı şemasının diğer aktörleri arasında-
ki etik ilişkinin, gerekçenin bilinen öncelikleri, öncelleri ve beklentileri
üzerinden biçimlenmesini ister.
Derece mahkemesi olmaya heveslenmez. Gerekçe denetimi fikrini
soğuk karşılar. Vesayetçi bir tutum sergilemekten ve dördüncü derece
yargı otoritesi olmaktan özellikle kaçınır. Sözün özü, bu ödevi sahip-
lerine bırakır.
Deneyimler, bazı koşulların tahakkuku halinde, gerekçeye olan
ihtiyacın azalabileceğini veya ortadan kalkabileceğini düşünerek, yü-
kümlülüğü istisnalarla örseler,
13
böylece hükmün almaşık yöntem,
kendine has olanla soluklanmasını kolaylaştırır. Yeri zamanı geldiğin-
de bir adım geride durmayı, gerekçeden ödün vermeyi stratejisinin bir
parçası olarak telakki eder.
Strasbourg, gerekçe hakkını besleyen ölçütleri belirleyerek, bunlar-
la zıtlaşan deneyimleri gerekçesizlik olarak deşifre eder. Deneyimlerle
vücuda gelen gerekçe müktesebatının yarınını maharetli ellere bırakır.
Elimizdeki veriler, ima yoluyla sisteme kazandırılan gerekçesizlik
modellerini, sıfır gerekçe
14
, yeterli
15
ve yasal olmayan gerekçe
16
, yasal
12
Gerekçelendirme, kararın niteliğine, somut olayın özelliğine, hükmün doğasına,
ülkelerin kanun yapısına, örf ve adetlerine, meşruluk algısına ve değer yargılarına
göre farklılık gösterebilir. Ruiz Torija/Seri A No.262(1995) Karen Reid Adil Bir
Yargılamanın Güvenceleri; KHRP Ekim 2000,İstanbul, S.39,135,136
13
Mahkeme, adaletin düzgün bir şekilde yerine getirilmesiyle bağlantılı bir ilkeyi
yansıtan içtihatlarına göre, mahkemelerin ve yargı yerlerinin verdikleri kararlarda
yeterince gerekçe göstermeleri gerektiğini hatırlatır. Gerekçe gösterme ödevinin
kapsamı, kararın niteliğine göre değişir ve bu ödevin kapsamı olayın içinde bu-
lunduğu şartların ışığında belirlenir. (Ruiz Torija § 29; Hiro Balani, §27; ve Higgins
ve Diğerleri, §42.) Sözleşme’nin 6(1) fıkrası mahkemeleri verdikleri kararlar için
gerekçe göstermekle yükümlü tutmakla birlikte, bu yükümlülük, her iddiaya ay-
rıntılı yanıt vermenin gerekli olduğu şeklinde anlaşılamaz.(Van de Hurk,§61).Do-
layısıyla bir Üst Mahkeme bir üst başvuruyu reddederken, kural olarak sadece alt
mahkemelerin kararlarındaki gerekçeleri onaylayabilir. (Helle,§59-60)Osman Doğ-
ru-Atilla Nalbant; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Açıklama ve Önemli Kararlar,
1. Cilt, T.C. Yargıtay Başkanlığı, 1 Baskı, 2012, Şen Matbaa, Ankara, s.848-849
14
Salov/Ukrayna(655518/01.09.2005)
15
Georgiadis/Yunanistan; İngiliz v. Emery Reimbold ve Strick
16
De Moor/Belçika