Background Image
Previous Page  301 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 301 / 417 Next Page
Page Background

İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki/Yozlaşan Gerekçe

300

Bu bağlamda; gerekçeli karara erişmek kadar, onu anlayıp, yo-

rumlamak ve buradan edinilecek gerekçe bilgisini kullanarak savun-

ma hakkıyla kanun yolunun etkin, verimli şekilde kullanılmak, gerek-

çeli karar alma hakkının yegâne arzusudur.

Gerekçeye saldırma olanağı veren bilgi olmaksızın, bu hakkın kul-

lanıldığından söz etmek beyhudedir. Buradan bakıldığında mahkeme-

lerin savunma ve kanun yolu için yaşamsal bu malumatı doğrudan,

yeterli ve aracısız olarak servis ettiklerinden söz etmek olanaksızdır.

Tercüme yetersizliğinin aktüel engellerle oluşturduğu koalisyo-

nun, blok olarak, yargı dili aracılığıyla erişim talebi ve gerekçe hakkı-

nın karşısına dikileceği muhakkaktır.

III- Hükmün Demokratikleşmesi/ Dil Gerekçe Bağlamında Erişim

Hakkı/Anadille Çalışma Arkadaşlığı:

Resmi/yargılama dilini konuşamayan, anlamayan ya da resmi dil-

de kendilerini optimum şekilde ifade edemeyenler için tercüme hiz-

metleri eşitliğin dayattığı zorunluluktur.

Uluslararası çalışma ve raporlarda zaman zaman değinilse de sis-

temli bir şekilde ele alınmamış diğer hususu; kişilerin, resmi hukuk

dilini konuşabilseler dahi, adli işlemlerde ana dillerinde iletişim kur-

mayı talep edip edemeyecekleri meselesidir. Bu bağlamda, ana dilde

savunma yapmak bir zorunluluktan ziyade bir “tercih” olarak adde-

dilmiş, böylece mesele eşitlik temelli bir anlayıştan siyasi ve kültürel

haklar zeminine kaydırılmıştır.

8

“Zorunluluk” ve “tercih” eksenlerinin aslında devletin anadil po-

litikalarının bir uzantısı olduğunu söylemek olasıdır. Sistem, yargı-

lama dilinin Türkçe olduğunu benimseyerek, bu dil dışında bir dille

yargılama yapılmasını reddetmektedir. Güvenlik kaygısının izlerini

ziyadesiyle taşıyan bu bakış açısı, insanın mahkeme nezdindeki ola-

naklarını genişletme, çoğaltma ve kolaylıklardan yararlanmasına iliş-

kin endişeleri ise görmezden gelerek, bu konudaki talepleri ötelemek-

te dışlamaktadır. Yanlardan birini ötekileştiren bu bakış açısı, eşitliği

dil üzerinden ciddi şekilde riske eden, öncüllerini aratan bir tutumdur.

8

Kalem, Berk,2011,60