

TBB Dergisi 2013 (108)
Selami DEMİRKOL / Zuhal BEREKET BAŞ
35
gerekçesinde yer alan; “en büyük hizmetin dar gelirli vatandaşı konut
sahibi kılmak olduğu” şeklindeki ifade, Anayasada yer alan herkesin
kendi mülkiyetinde olan bir konuta sahip olmasından değil, konut ge-
reksinmesinin karşılanmasından söz ettiği, barınma gereksinmesinin
karşılanmasının biricik ve en etkili yolunun ise mülk konut olmadığı
gerekçesiyle haklı olarak eleştirilmiştir.
36
1982 Anayasası, konutu, sağlık hakkı ile birlikte değil, bağımsız
olarak ele almakta ve “konut hakkı” kenar başlığı altında düzenle-
mektedir. Konut hakkı herkese tanınmış temel bir hak olmakla birlikte
özellikle yoksul kesimler açısından daha da büyük öneme sahiptir. Bu
nedenle insan hakkı belgelerinde yoksul ve dar gelirli kesimlere özel-
likle yer verilmektedir.
1961 Anayasasının 49. maddesinde “devlet yoksul ve dar gelirli
ailelerin sağlık şartlarına uygun konut ihtiyaçlarını karşılayıcı tedbir-
leri alır” ifadesine yer verilmiş ve uygulama bu yönde gelişmiştir. Ko-
nut hakkı, bir sosyal hak ve bir isteme hakkı olarak, güçsüz toplumsal
katmanlara hitap ettiğinden, konut edinme güçlüğü bulunanların bu
haktan yararlandırılmaları sosyal devletin yerine getirmesi zorunlu
görevidir. 1961 Anayasası, yoksul veya dar gelirli ailelerin konut ihti-
yacını karşılamakla devleti yükümlü kılarken (m. 49), 1982 Anayasası
sadece devlete yönelik olarak “konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri
alır” kuralı ile getirilmek suretiyle bu durum devlet için zorunluluk
olmaktan çıkarılmıştır.
37
1961 Anayasası özne kriterini birey olarak değil, yoksul konumda-
ki aile şeklindeki tanımlamadığı halde, 1982 Anayasası konut hakkına
ihtiyaç sahibi birey ve hak özneleri açısından yaklaşmaktan kaçınmış-
tır. Her iki Anayasanın konut hakkını ele alış şekli itibariyle konuya
bakıldığında, sosyal devlet sistemini öngören 1961 Anayasası, konut
sorununu sosyal hak anlayışıyla çözüme kavuşturmayı hedeflemesine
karşın, 1982 Anayasasının “konut hakkı “kavramını kullanmakla bir-
likte, konut sorununa “sosyal haklar ve sosyal devlet anlayışıyla yak-
laştığını ileri sürmek pek mümkün görünmemektedir.
38
36
Çoban, a.g.m., s.87
37
Kaboğlu, İbrahim Ö., “Yerleşme Özgürlüğü ve Konut Hakkı“, İnsan Hakları Yıllı-
ğı, Cilt;17-18, 1995-1996, Ankara, s.36
38
Kaboğlu, 1995-1996, s.37