

TBB Dergisi 2013 (108)
Selami DEMİRKOL / Zuhal BEREKET BAŞ
43
Yerel imar plânlarının düzenlenmesinin her aşamasında; insan ve
yerel ortak gereksinimlerin ön plânda yer aldığı göz ardı edilemeye-
ceğinden Anayasanın 127. maddesindeki
yerinden yönetim ilkesi’n
den
hareketle, “imar plânlaması”nın yerel bir gereksinimlere uygun olarak
yerel yönetimlerce yapılması gerekliliğinden bahsedilebilir.
Yasa, merkezî yönetimin yerel yönetimlerin yerine geçerek
plânlamayı parsel düzeyine kadar düzenleme yetkisi verilmesi, yerel
yönetimlerin yasa ile kendilerine verilen plânlama yetkilerini yerel
gereksinimlere göre kullanmalarını olanaksız duruma getirmektedir.
Yerel ortak gereksinimleri karşılamakla görevli yerel yönetimlerin, ye-
rel imar plânlarının yapılmasında karar süreci dışında bırakması, yerel
yönetimlerin Anayasal yetkilerini yerel yönetimlerin özerkliği ilkesine
aykırı olarak sınırlaması anlamına gelmektedir.
Anayasa Mahkemesinin yerel yönetimlerin yetkisini merkeze kay-
dırmanın Anayasaya aykırı bulduğu ve bulmadığı iki farklı sonuca
hükmettiği kararları bulunmaktadır.
Örneğin; mülkiyeti Hazineye ait Ankara İli, Çankaya İlçesi, 5 inci
bölge, Dikmen Mahallesinde bulunan 3 pafta, 16743 ada, 1 parsel nu-
maralı taşınmaz mal ile ilgili olarak her ölçekteki imar plânını yap-
maya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya ve her türlü
ruhsatı vermeye Bayındırlık ve İskan Bakanlığının yetkili kılınmasına
ilişkin yasal düzenlemede Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya
aykırılık görülmemiştir.
“Yerel imar planlarının ülke ve bölge düzeyindeki planlarla, çevresi ve
varsa metropoliten alan planlamalarıyla uyum içinde olması gerekir. Bu ne-
denle imar planlamasının mutlaka ve yalnızca yerel bir gereksinim olarak ni-
telendirilmesi zordur. İmar planlarının bu çok yönlü durumu nedeniyle İmar
Kanunu ile imara ilişkin yetkiler merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında
paylaştırılmıştır.
Anayasada, yerel ortak ihtiyaçların neler olduğuna ve imar planı yapma
yetkisine ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Yerel imar planlarının düzenlen-
mesinde yerel ortak gereksinimlerin göz ardı edilemeyeceği kuşkusuzdur. An-
cak bundan hareketle, imar planlarının münhasıran belediyelere ait bir yetki
olduğu, merkezi yönetim birimlerine bu yetkilerin verilemeyeceği sonucuna
varılamaz.