

TBB Dergisi 2013 (108)
Selami DEMİRKOL / Zuhal BEREKET BAŞ
51
Hukuk devleti ilkesine ve mülkiyet hakkına ilişkin olarak Anaya-
sa Mahkemesince verilen 10.04.2003 tarih ve E: 2002/12 K:2003/33 sa-
yılı kararında;
65
“…
Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren, bu hak
ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlemi hukuka uygun olan,
her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Ana-
yasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına
egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp
yargı denetimine açık olan, yasaların üstün, yasakoyucunun bozmayacağı te-
mel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Dev-
letin veya bir kamu tüzel kişisinin…. Temel insan haklarından olan mülkiyet
hakkına keyfi bir şekilde el konularak bireylerin sahip oldukları taşınmazlar
üzerinde özgürce tasarruf etmelerinin engellenmesi ve …mülkiyet haklarının
ellerinden alınması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Ayrıca hukukun evrensel
ilkelerine saygı duymak hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Hukukun genel
ilkelerinden birisi de mülkiyet hakkının “zamanötesi” niteliği, başka anlatım-
la, mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramamasıdır…”
gerekçelerine yer
verilmiştir.
Bir başka kararında Anayasada yer alan mülkiyet hakkından ha-
reketle Anayasa Mahkemesince; “…
temel bir insan hakkı olan mülkiyet
hakkı, bireyin eşya üzerindeki hakimiyetini, bir yönüyle bireye kendi hayatı-
nı yönlendirme ve geleceğinin tasarlama olanağını sunmaktadır. Bu nedenle
birey özgürlükleri ve mülkiyet hakkı arasında yakın bir ilişki vardır
…”
66
ge-
rekçelerine yer vermek suretiyle mülkiyet hakkının tüm hak ve özgür-
lükler içinde sahip olduğu yerin önemi ve bağlantısı ifade edilmiştir.
Temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunup onları büyük ölçü-
de kısıtlayan veya tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamaların
demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmayacağı açıktır.
Demokratik hukuk devletinin gereği olarak kişilerin hak ve özgürlük-
lerden en geniş biçimde yararlanmalarını sağlamak olduğundan yasal
düzenlemelerde insanı öne çıkaran bir yaklaşımın esas alınması ge-
rekir. Bu nedenle getirilen sınırlamaların koşulları, nedeni, yöntemi,
kısıtlamaya karşı öngörülen kanun yolları hep demokratik toplum dü-
zeni kavramı içinde değerlendirilmelidir.
65
04.11.2003 tarih ve 25279 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
66
Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarih ve E:2009/58 K:2011/52 sayılı kararı,
23.07.2011 gün ve 28003 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.