Background Image
Previous Page  56 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 56 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (108)

Selami DEMİRKOL / Zuhal BEREKET BAŞ

55

süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sa-

hiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel

ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya

davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın

açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel

durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresin-

ce tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir

.”

hükmü yer almıştır.

Anayasanın bu hükmü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin

6. maddesi ile Avrupa İdarenin İşlemlerine Karşı Bireyin Korunması

Hakkında Kararına

71

göre Sav ve savunma hakkının kullanılması, ye-

rine getirilmesi olabildiğince kolaylaştırılmalı, olumlu ya da olumsuz

sonuç almayı geciktiren, güçleştiren engellerin kaldırılması gerekmek-

tedir.

Bu nedenle 6306 sayılı Kanuna dayalı idari işlemler hakkında, ge-

nel dava açma süresi altmış günün kısaltılması değil, tam tersine Yasa-

nın ve prosedürünün karmaşık olması nedeniyle dava açma süresinin

uzun tutulması

72

suretiyle yukarıda yer alan bu düzenlemelere uygun

olarak bireylere sav ve savunmalarını yapmaları için makul ve gerekli

bir sürenin tanınması gerekmektedir.

Öte yandan madde gerekçesinde, Kanun’un yaşama hakkı ile

doğrudan alakalı olduğu açıklanarak, Anayasanın 125 inci maddesi-

nin altıncı fıkrasında “

Kanun, olağanüstü hallerde, … kamu düzeni, genel

sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabi-

lir”

düzenlemesinin yer aldığı, can ve mal emniyetini korumayı temel

amaç edinen bu Kanuna göre tesis edilen idari işlemlere karşı açılan

davalarda da yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayan

hükmün, Anayasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.

Oysa ki, Anayasanın bu hükmü olağanüstü hallere özgüdür. 6306

sayılı Yasanın uygulamasını gerektiren durumun ise, Anayasada ta-

nımlanan olağanüstü hallerden sayılması hukuken mümkün değildir.

Mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığı ileri sürülen işleme karşı, yürüt-

71

İdarenin İşlemleri Karşısında Bireyn Korunması, çev: İhsan Kuntbay, Amme İda-

resi Dergisi, Cilt:11 Sayı:4 Aralık 1978, S.9

72

Akgüner, a.g.m., s.21