Background Image
Previous Page  100 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 100 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Sadullah ÖZEL

99

gecikmelere” ilişkin yüzlerce dosyada “ihlal” saptaması yapılması ve

bunların yüksek tazminat ödenmesi ile sonuçlanması, Anayasa deği-

şikliğine gidilmesi sonucunu doğurmuştur. 3.10.2001 tarihli Anayasa

değişikliği ile “gerçek karşılıklarını” ödeme koşulu getirilmiş ve bu be-

delin ödenmesindeki gecikmelerde, kamu alacakları için öngörülen en

yüksek faizin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemenin

elbette olumlu sonuçları olmuş ancak, gerçek karşılığın teorik ve pra-

tik açıdan temellendirilmemesi ile idarenin mülkiyet hakkı karşısında

“düşük maliyeti” öncelemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlali mahi-

yetinde olan uygulamalar devam etmektedir. Son bölümde bu konuda

bir değerlendirme yapılacağından “gerçek karşılığın” anlamı ve içeri-

ğinin temellendirilmesi yararlı olacaktır.

III. GERÇEK KARŞILIK HAKKI

AYM ve AİHM kararlarıyla şekillenen hukuksal sürecin sonunda,

gerçek karşılığın uygulamadaki yansımasını incelemeden önce güncel

kamulaştırma uygulamasındaki fotoğrafın net görülebilmesi için gerçek

karşılığın anlamı konusunda bir inceleme yapılmasında yarar bulun-

maktadır. Gerçek karşılık öncelikle yasama, yürütme ve yargı organla-

rına yöneltilmiş bir uygulama direktifidir. Gerçek karşılığı tespit etme

ve ödeme yönündeki bu direktifin aynı zamanda bir “anayasal ilke”

olduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır. AYM’’nin ve AİHM’nin ger-

çek karşılık konusundaki aşağıda incelenecek yaklaşımı çerçevesinde

bu ilkenin taşınmaz maliki olan birey açısından görünümü bir “hak”

şeklinde temerküz etmektedir. Taşınmazı kamulaştırılan bireyin, kamu-

laştırma süreci sonucunda hukuken teminat altına alına temel menfaati;

taşınmazın adil, makul ve gerçek bedelini alabilmektir. Taşınmaz ma-

likine belirlenen bu adil bedelin zamanında ve peşin olarak ödenmesi,

aksi durumda değerini koruyacağı bir yasal faiz ile birlikte ödenmesi,

taşınmaz malikinin güvence altına alınan diğer haklarıdır.

Gerçek karşılık, özel mülkiyete konu taşınmazın kamulaştırma sü-

recinde tespit edilmesi gereken adil, makul ve gerçek değeridir. Bu de-

ğerin tespiti ile bedelin taşınmaz malikine ödenmesi süresince mülkiyet

hakkının güvencesi devam etmelidir. Bu süreçteki değerleme faaliyeti-

nin de gerçek karşılık ilkesine uygun düzenlenmesi gereklidir. Mülki-

yet hakkının kamulaştırma işleminin değerleme boyutu açısından, ger-

çek karşılığın alınması hakkı olarak ifade edilmesi mümkündür.