

Türk ve Alman Ceza Hukuku Sistemlerinde Kusur Prensibinin Kapsamı ve ...
214
Konuyla ilgili olarak
Schlosser
tarafından çok önemli tespitler ya-
pılmıştır. Yazara göre, kanun koyucu, haksızlık teşkil eden her bir ku-
surlu davranışı cezalandırma yoluna gitmek zorunda değildir, kaldı ki
bu durum anayasal açıdan da kanun koyucu için bir yükümlülük de-
ğildir. Pek tabidir ki, kanun koyucunun eşitlik prensibi ile bağlı oldu-
ğu düşünüldüğü vakit keyfi hareket etme yetkisine de sahip olmadığı
açıktır. Kanun koyucunun, özellikle suç politikasına ilişkin gerekçe-
lerle haksızlık teşkil eden bir fiili cezalandırmama yoluna gidebileceği
hususunda da hiçbir şüphe yoktur. Bundan dolayı, cezaya layık bir
davranışın var olması durumunda, cezalandırma zorunluluğu her za-
man olmayabilir. Şayet somut olayda maddi haksızlık içeriğinin ku-
surlu bir şekilde gerçekleştirildiği bir cezalandırılabilme şartı varsa ve
kanun koyucu cezalandırılabilme için objektif bir cezalandırılabilme
şartının gerçekleşmesini şart koşmuş ise, bu şartın doğal olarak ku-
surla bir ilişkisinin olmaması ve kusura eklenmemesi gerekmektedir.
Yazar’a göre Al.CK’nın 104a maddesinde düzenlenmiş bulunan dip-
lomatik ilişkilerin bulunması ve karşılıklılık şartının garanti edilmiş
olması hususları sadece fiilin cezalandırılması açısından etkide bulun-
duklarından, başka bir ifadeyle kusurlu davranış üzerinde hiçbir etki
doğurmadıklarından dolayı, objektif cezalandırılabilme şartı olarak
değerlendirilmelidirler. Burada kanun koyucu tamamen politik saik-
lerle böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Burada failin bu şartları bilip
bilmemesi önemli değildir. Yazar’a göre bu tür durumlarda, objektif
cezalandırılabilme şartları cezayı sınırlandırıcı bir neden oluşturmak-
tadır
58
.
Schlosser
’e göre, objektif cezalandırılabilme şartları,
“kusura ya-
bancı”
bulunan şartlardan ibaret ise o vakit bunların kusur prensibini
ihlal etmedikleri açıkça söylenebilir, çünkü burada suçun unsurları-
na ilave olan ve haksızlık açısından önem arz etmeyen bir durum söz
konusudur. Fakat buna karşılık söz konusu şartlar
“suç tipine ilave”
olarak görülür ise, o zaman bu şartlar haksızlık açısından önem arz et-
meyen şartlar olarak nitelendirilemeyeceğinden kusur prensibine ay-
kırılık teşkil edecektir
59
. Bu nedenle de her bir şartın ayrı ayrı ele alınıp
incelenmesinde yarar vardır
60
.
58
Schlosser, Keine Strafe ohne Schuld, s.100-102.
59
Schlosser, Keine Strafe ohne Schuld, s.102-103.
60
Schlosser, Keine Strafe ohne Schuld, s.105, s.116 vd.