

Türk ve Alman Ceza Hukuku Sistemlerinde Kusur Prensibinin Kapsamı ve ...
230
oben) doğru genişlettiği söylenebilir. Bu kabul, sonuç olarak, söz ko-
nusu şartın gerçekleşmesi durumunda kusursuz bir kişinin cezalan-
dırılması sonucunu doğuracaktır; bu nedenle bunun failin aleyhine
olduğu rahatlıkla söylenebilir
105
.
Sonuç olarak
Geisler
, haksızlık açısından önem arz eden objektif ce-
zalandırılabilme şartlarının caiz olmadığını ve kusur prensibi ile bağ-
daşmadığını; buna karşılık haksızlık açısından önem arz etmeyen objek-
tif cezalandırılabilme şartlarının caiz olduğunu yani kusur prensibiyle
bağdaştığını
106
, suç politikası ve metodolojik bakış açısıyla birlikte de-
ğerlendirildiği vakit kusur prensibi ile bağdaşabileceğini ifade etmek-
tedir
107
. Bunun yanında haksızlık açısından önem arz etmeyen objektif
cezalandırılabilme şartlarının caiz olabilmesi için, eşitlik prensibine ve
ayrıca
“verilecek cezanın gerçekleştirilen haksızlıktan az olmaması yasağına”
108
(Untermaβverbot) da uygun hareket edilmesi gerekmektedir
109
.
Geisler
’e göre, prensip olarak kanun koyucuya hangi hukuki men-
faatlerin hangi şekilde korunacağı ve yaptırıma bağlanacağı hususunda
oldukça geniş bir hareket sahası tanınmaktadır. Burada kanun koyucu-
nun takip edeceği çözüm stratejileri hem avantajları hem de dezavan-
tajları bünyesinde barındırabilecektir. Örneğin, bir hukuki menfaatin
ihlalinin zarar suçu mu yoksa tehlike suçu olarak mı düzenleneceği,
kanun koyucunun suç politikasına ilişkin düşünceleriyle çok yakından
ilgili olacak ve kanun koyucu burada sadece kendine karşı sorumlu ola-
caktır. Kanun koyucunun öncelikli sorunu, hukuki menfaatlerin korun-
masını temin etme olduğu gibi, haksızlık açısından önem arz etmeyen
105
Geisler, Objektive Bedingungen der Strafbarkeit, s.137-138.
106
Geisler, GA 2000, s.167.
107
Geisler, Objektive Bedingungen der Strafbarkeit, s.138-139; Geisler, GA 2000, s.167-
168.
108
Söz konusu kavram (Untermaβverbot) Alman Hukuku’nda yeni yeni kabul edil-
meye başlamış bulunan bir yasak türüdür. Söz konusu kavrama göre, kanun ko-
yucunun yükümlülüğü, hukuken korunan menfaatleri ihlal eden davranışları ceza
ile yaptırım altına almak ve böylelikle içerik olarak
“verilecek cezanın gerçekleştirilen
haksızlıktan fazla olmaması yasağı”
(Übermaβverbot) ile bir bağ kurmaktadır. Temel
olarak, devletin cezalandırma yükümlülüğünün kabul edilmesine temkinli yakla-
şıldığı görülmektedir. Özellikle sosyal devletlerde, liberal devletlerdekine kıyasla
toplum düzeninin korunması için ağırlıklı olarak sorumluluk altına girildiği ve top-
lumsal ilişkilere müdahalenin artırıldığı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır,
ayrıntılı bilgi için bkz. Geisler, Objektive Bedingungen der Strafbarkeit, s.208-209.
109
Geisler, GA 2000, s.167-168; Geisler, Objektive Bedingungen der Strafbarkeit, s.207-
209, 231.