Background Image
Previous Page  234 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 234 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Uğur ERSOY

233

5) Doktrindeki Görüşlerin Kısa Bir Özeti ve Kanaatimiz

Şimdiye kadar açıklamaya çalıştığımız bütün bu

“yapıcı”

görüşler,

şayet hakikaten objektif cezalandırılabilme şartları ile kusur prensibini

bağdaştırabilmek mümkün değilse ikna edici gözükmektedir

121

. Yap-

mış olduğumuz açıklamalarda, objektif cezalandırılabilme şartlarına,

cezalandırılabilmenin söz konusu olabilmesi için olmazsa olmaz (

sine

qua non

) bir bakış açısıyla yaklaştık; ancak şunu da ifade etmemiz ge-

rekir ki, bu şartın gerçekleşmesi aynı zamanda faile bir yük de yükle-

mektedir

122

. Ancak burada yer verilen görüşler asla tek görüş değildir;

objektif cezalandırılabilme şartları daha ziyade mahkeme kararları

123

ve hakim doktrin tarafından tamamen

“failin lehine”

görülmekte ve so-

nuçta kusur prensibi ile hiçbir çelişki olmadığı kabullenilmektedir

124

.

Ceza hukukunun genellikle kabul edilmiş olan hukuki değerlerin

korunmasını garanti eden ve destekleyen meşhur fonksiyonundan

hareket edersek, takip edilmesi gereken yol kendisini gösterecektir:

Kanun koyucu soyut bir şekilde formülize ederek tipikleştirdiği suç

tiplerini temel olarak

cezaya layık

görmektedir; ancak buna karşın ceza

hukukunda önemli ilkelerden birisi olan

ultima ratio

prensibi dolayı-

sıyla kanun koyucu bu cezaya layık fiilin aynı zamanda

cezalandırılma-

ya muhtaç

olması şartıyla cezalandırmaktadır

125

.

Burada ifade edilen cezaya muhtaçlık kriterini ortaya koyabilmek

için, kanun koyucu ilgili ceza normuna suçun unsurlarına uygun bir

sınırlandırma eklemiştir, böylelikle cezaya layık her fiil değil sadece

cezalandırılmaya muhtaç bir fiilin cezalandırılması sağlanmak isten-

miştir

126

. Bunlara Alman Ceza Kanunu’ndan şu örnekler verilebilir

127

:

Kötüleme suçunda (Al.CKm.186) cezaya layık olan fiil, bir kişinin diğer

bir kişi hakkında kanunda belirtilen nitelikte bir olguyu isnat etmesi

veya yaymasıdır; fakat cezaya muhtaçlık ancak bu olgunun gerçekliği

kanıtlanmamış bir olgu olması durumunda söz konusu olacaktır. Aynı

şekilde, kavgaya katılma suçunda (Al.CK m.231) cezaya layık olan fiil,

121

Satzger, JURA, s.110.

122

Satzger, JURA, s.110.

123

BGHSt 16, 124, 125.

124

Satzger, JURA, s.110; Gottwald, DAR, s.304.

125

Jescheck/Weigend, AT, §52 I Rn.1.

126

Satzger, JURA, s.111.

127

Satzger, JURA, s.111.