

TBB Dergisi 2013 (109)
Uğur ERSOY
237
Objektif cezalandırılabilme şartları ile kusur prensibinin bağda-
şıp bağdaşmayacağına karar verebilmek için kanun koyucunun, her
şeyden önce kusur prensibine nasıl yaklaştığını ve bu prensipten ne
anladığını ortaya koymamız gerekmektedir. Ancak gerek 765 sayılı ge-
rekse 5237 sayılı Kanunların hiçbirisinde
“kusursuz ceza olmaz”
prensi-
bi açıkça ifade edilmemiştir. O takdirde önümüzde
“yorum”
tekniğine
başvurmaktan başka bir çare kalmamaktadır.
Kanun koyucunun kusur prensibi ile ilgili görüşünü ortaya ko-
yabilecek TCK’daki en önemli madde kanaatimizce, netice sebebiyle
ağırlaşmış suçun düzenlendiği 23. maddedir. Söz konusu maddede
aynen şöyle denilmektedir:
“Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya baş-
ka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi halinde, kişinin bundan dolayı
sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket
etmesi gerekir.”
142
Söz konusu maddeye benzer bir düzenleme, 765 sa-
yılı TCK’da yer almamaktaydı; çünkü, 765 sayılı Kanun döneminde,
ceza hukuku sistemimizde, objektif sorumluluk kabul edilmiş bulun-
maktaydı. Netice sebebiyle ağırlaşmış suç, doktrinde bazı yazarlarca,
“objektif sorumluluk”
düşüncesinin ceza hukuku sisteminden kazınma-
sı ve
“kusurlu sorumluluk”
ilkesinin hayata geçirilmesi olarak yorum-
lanmaktadır
143
. Pek tabidir ki, kusurlu sorumluluk ilkesinin kabulü
düşüncesi, aynı zamanda kusur prensibinin de kabulü anlamına gel-
mektedir
144
. Yaptığımız bu kısa açıklamadan -aksi yönde görüşler bu-
lunsa bile- Türk ceza hukuku sisteminde
145
artık, objektif sorumluluk
prensibinin değil kusur prensibinin mutlak bir şekilde kabul edildiği
sonucunu çıkartmak mümkündür. Objektif cezalandırılabilme şartla-
rının kusur prensibiyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda sağlıklı bir
142
TCK m.23’ün karşılığı olan Alman Ceza Kanunu’nun 18. maddesinde şöyle denil-
mektedir:
“Fiilin doğurduğu bir özel netice ile bağlantılı olarak kanunun daha ağır bir
ceza verdiği hallerde, fail veya şerikin daha ağır ceza ile cezalandırılabilmesi için, bu netice
bakımından en azından taksirinden sorumlu olması gerekir.”
Yenisey, Feridun/Plage-
mann, Gottfried, 15 Mayıs 1871 tarihli Alman Ceza Kanunu, İstanbul 2009, s.18.
143
Bazı yazarlar bu düzenleme ile objektif sorumluluğun ceza hukukundan kaldı-
rılmadığını, bilakis
“salt taksir karinesine dayanan bir sorumluluk”
sisteminin kabul
edildiğini ifade etmektedirler, ayrıntılı bilgi için bkz. Hafızoğulları, Zeki/Özen,
Muharrem, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 2.Bası, Ankara 2010, s.271, 308,
311-312; benzer görüş için bkz. Hakeri, Hakan, Ceza Hukuku Genel Hükümler,
14.Baskı, Ankara 2012, s.238.
144
Schaad, Die objektiven Strafbarkeitsbedingungen, s.3.
145
krş. TCK m.5.