Background Image
Previous Page  241 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 241 / 485 Next Page
Page Background

Türk ve Alman Ceza Hukuku Sistemlerinde Kusur Prensibinin Kapsamı ve ...

240

zar son olarak, Al.CK’nın 113. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenmiş

bulunan hataya ilişkin oldukça karışık düzenlemenin doğru olup ol-

madığı ve bunun objektif cezalandırılabilme şartları için model ola-

rak kabul edilip edilemeyeceğini ancak zamanın göstereceğini ifade

etmektedir

153

.

Kusursuz ceza olmaz ilkesi (

nulla poena sine culpa

) Roma

Hukuku’ndan günümüze kadar gelmiş ve çağdaş hukuk sistemlerinde

olduğu gibi bizim hukuk sistemimizde de kabul edilmiş evrensel hu-

kuk ilkelerinden birisi, belki de en önemlisidir. Kusursuz ceza olmaz

ilkesi, objektif cezalandırılabilme şartlarına bakış için hareket noktamı-

zı oluşturmaktadır

154

. Alman Hukuku’nda, hakim doktrin tarafından

Alman Ceza Kanunu’nun 231. maddesinde yer alan kavga suçundaki

“ağır sonuç”

(ölüm veya ağır yaralama), 323a maddesinde yer alan ken-

dini bilemeyecek derecede sarhoşluk suçunda sarhoşluk fiili ve 283 vd.

maddelerde düzenlenen iflas suçlarında fail hakkında iflasın açılmış

olması veya iflasın açılmasının reddedilmesi gibi durumlar, objektif

cezalandırılabilme şartı sayılmaktadır. Bütün bu durumlarda, söz ko-

nusu şartların gerçekleşmesi bakımından failin kusurunun var olması

gerekmemektedir

155

.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, Alman Federal Yüksek Mah-

kemesi Büyük Ceza Kurulu

156

tarafından kusur prensibi

“dokunulamaz

bir temel ilke”

olarak nitelendirilmiştir, aynı şekilde Alman Federal

Anayasa Mahkemesi

157

de bu prensibe anayasal bir önem

158

atfetmiş-

tir. Zaman içerisinde,

“Kusursuz bir ceza saçmalıktır, ilkelliktir”

159

veya

153

Krause, JURA, s.455.

154

Stree, JuS, s.465.

155

Stree, JuS, 465.

156

BGHSt (GS) 2, 194 (202).

157

BVerfGE 20, 323 (331).

158

Buna karşılık Tiedemann’a göre, objektif cezalandırılabilme şartları meselesi, esas

itibariyle anayasaya aykırılık bakımından anayasa hukuku sahasının dışında kal-

makta ve anayasa hukuku tarafından çizilen sınırlar içinde kalarak, ceza hukuku

öğretisi ve ceza politikası sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır, bkz. Tiedemann,

Objektif Cezalandırılabilme Şartları ve İflas Suçlarının Reformu, s.308. Kanaati-

mizce Yazar’ın bu ifadesi bir

“sonuç”

niteliğinde değildir, zira buradaki en önemli

sorun olan ve anayasal bir ilke olduğu kabul edilen kusur prensibinin objektif ce-

zalandırılabilme şartları ile bağdaştırılıp bağdaştırılamayacağıdır. Bu nedenle ana-

yasa hukuku tarafından çizilen sınırın eş anlamlısını kanaatimizce kusur prensibi

oluşturmaktadır.

159

Hafter, Ernst, Lehrbuch des schweizerischen Strafrechts, Allgemeiner Teil, 1926,