Background Image
Previous Page  264 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 264 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Emel BADUR

263

TMK’nun 194/3. maddesinde,

“Aile konutu olarak özgülenen ta-

şınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şer-

hin verilmesini isteyebilir.”

ifadesi yer almaktadır. Aile konutu şerhinin

verilebilmesi için, taşınmazın mülkiyetinin eşlerden birinde olması

29

ve diğerinin de aile konutu şerhinin konulmasını talep etmesi gerek-

lidir.

30

Söz konusu şerh kurucu değil, açıklayıcı etkiye sahiptir.

31

Yani

taşınmaz, şerhin konulmasından önce de -yasada aranan şartların var-

lığı halinde- aile konutudur, şerhin etkisi malikle birlikte işleme taraf

olan kişilerin iyiniyet iddialarının bertaraf edilmesidir.

32

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

33

da aile konutu üzerinde eşin rızası

olmaksızın iyiniyetle ayni hak kazanan kişinin kazanımının koruna-

cağını belirtmiştir. Ancak buradaki iyiniyetin koşulları, hem tapu si-

cilinde aile konutu şerhinin bulunmaması hem de işlemin tarafı olan

üçüncü kişinin, taşınmazın aile konutu olduğunu ve eşin rızasının

29

Eğer aile konutu üzerinde eşlerden birinin üst hakkı varsa ve bu hakka tapu sici-

linde süreklilik kriterini de sağladığı için ayrı bir sayfa açılmışsa, diğer eşin talebi

üzerine aile konutu şerhi konulabileceği hakkında bkz. Dural, M - Öğüz, T - Gü-

müş, A., s. 217.

30

Şerhin konulması için malik olan eşin iznine gerek olmadığı gibi, uygulamada

aranan mahkeme kararının da yasal dayanağı yoktur. Ancak 6284 sayılı Ailenin

Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un, 4/c maddesin-

de,

“22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde

ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.”

ifadesi ile

hakimin verebileceği bir koruyucu tedbir düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 8/2.

maddesinde, tedbir kararlarının ilk defasında en çok altı ay için verilebileceği be-

lirtilmiştir. Aile konutu şerhinin tedbiren (ve belirli süreli) konulması, TMK’nun

194. maddesindeki düzenlemenin amacıyla bağdaşmadığı gibi; bu tedbire haki-

min hükmetmesi, uygulamada aile konutu şerhi koymak için mahkeme kararı

aranmasının da yolunu açacaktır. Halbuki 6284 sayılı Kanun kapsamında koru-

nan kişi, eğer TMK’nun 194. maddesinde aranan şartları sağlıyorsa (bu durum

Kanun’da da

“Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde”

ifadesiyle belirtil-

miştir), hakim kararı olmaksızın aile konutu şerhi koydurabilmelidir. Böylece ted-

biren koydurulmayan şerhin tedbir süresi sona erince, etkisinin ne olacağı sorunu

da gündeme gelmeyecektir.

31

Dural, M - Öğüz, T - Gümüş, A., s. 208; Şıpka, Ş., s. 160.

32

Bununla birlikte doktrinde, şerh olmasa da eşle işlem yapan üçüncü kişinin iyi-

niyetinin hiç bir zaman korunmayacağı; yasa koyucunun böyle bir korumayı dü-

zenlemediği ve ancak eşle yapılan işlem sonucunda oluşan yolsuz tescile güvenen

daha sonraki kişilerin TMK’nun 1023. maddesinde düzenlenen korumadan yarar-

lanabilecekleri de belirtilmektedir. Öztan, B., s. 203, 206; Dural, M - Öğüz, T - Gü-

müş, A., s. 214; Acar, H., s. 51. Bu görüşe katılan Hatemi, burada gerçek anlamda

bir şerh değil, beyan olduğunu ileri sürmektedir. Hatemi, H.: Aile Hukuku, C. I,

İstanbul 2005, s. 78.

33

YHGK, 2006/2-591 E., 2006/624 K., 04.10.2006 T.