Background Image
Previous Page  268 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 268 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Emel BADUR

267

sonucunu doğurmakla birlikte, kısıtlamaya dahil edilen malvarlığı de-

ğerleri içerisinde taşınmazların bulunması durumunda, eşin rızasının

resmi şekle uygun şekilde verilmesi yerinde olacaktır. Bir diğer ihtimal

de rızası aranan eşin bizzat tapu sicilindeki işlemlere kendisinin de ka-

tılması ve rızasını bu şekilde açıklamasıdır.

42

Cebri icra veya kamulaş-

tırma gibi aslen kazanma sebepleri açısından, eşin rızasının alınmasına

gerek olmadığı ortadadır.

TMK’nun 199. maddesinde mahkeme kararıyla eşin rızasına bağ-

lanan işlemler açısından, eşin rıza vermekten kaçınması halinde, bir

başvuru yolu düzenlenmemiştir. Ancak rıza verme durumundaki eşin

haklı bir sebep olmaksızın rıza göstermekten kaçınması halinde, rızayı

elde edemeyen eşin -TMK’nun 194/2. maddesinin kıyasen uygulan-

ması suretiyle- hakime başvurabileceği; talebi yerinde bulan hakimin

de sınırlamayı tamamen ya da kısmen sonlandırabileceği kabul olun-

maktadır.

43

TMK’nun 199. maddesinin ikinci fıkrasında,

“Hakim bu durumda

gerekli önlemleri alır.”

, üçüncü fıkrasındaysa

“Hakim, eşlerden birinin ta-

şınmaz üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırırsa, resen durumun tapu kütüğü-

ne şerh edilmesine karar verir.”

ifadeleriyle iki ayrı güvence mekanizma-

sı düzenlenmiştir. Hakimin resen koyduracağı şerh, tasarruf yetkisini

sınırlandırıcı şerhlerdendir.

44

Tapu sicilinde, işlemleri eşinin rızasına

bağlanan kişiyle işlem yapan üçüncü şahısların iyiniyet iddiasında bu-

lunmalarını engelleyecektir.

45

42

Bkz.

“B. Aile Konutu İşlemleri”

başlığındaki açıklamalar.

43

Kılıçoğlu, A., s. 34, 36; Öztan, B., s. 227; Barlas, N.: Hukuki İşlem, s. 135; Gümüş,

M. A.: Evliliğin Genel Hükümleri, s. 196. Ancak bu yöndeki taleplere ihtiyatlı

yaklaşılması gerekir, zira hakimin işlemi eşin rızasına bağlı kılma nedeni ortadan

kalkmadığı sürece, eşin rıza vermekten kaçınması için ortada haklı bir sebebin

bulunduğu kabul edilmelidir. TMK’nun 194/2. maddesinin kıyasen uygulanması

ise, birinin kanundan kaynaklanan genel bir sınırlama; buna karşın 199. maddeyle

getirilenin hakimin somut durumu değerlendirmesiyle ortaya çıkan öznel bir hal

olması gerekçesiyle tartışılabilir.

44

Barlas, N.: Hukuki İşlem, s. 136; Kılıçoğlu, A., s. 35; Gümüş, M. A.: Evliliğin Ge-

nel Hükümleri, s. 197.

45

Bununla birlikte doktrinde, şerh olmasa da tasarrufu mahkeme kararıyla sınırla-

nan kişiyle işlem yapan üçüncü kişinin iyiniyetinin hiç bir zaman korunmayacağı;

yasa koyucunun böyle bir korumayı düzenlemediği ve ancak eşle yapılan işlem

sonucunda oluşan yolsuz tescile güvenen daha sonraki kişilerin TMK’nun 1023.

maddesinde düzenlenen korumadan -şerhin olmaması kaydıyla- yararlanabile-

cekleri de belirtilmektedir. Barlas, N.: Hukuki İşlem, s. 136-137; Gümüş, M. A.:

Evliliğin Genel Hükümleri, s. 19.