

TBB Dergisi 2013 (109)
Emel BADUR
287
yorum, eşlerden zaten borç ilişkisine taraf olmuş olana, eşinin ken-
disine kefil olup olmaması konusunda bir tercihte bulunma hakkının
tanınmasıdır. Yani eşlerden biri diğeri lehine kefil olacak olsa da, eşin
(asıl borç ilişkisinin tarafı olan eşin) rızası alınmalıdır.
108
Eşlerin bir kefalet sözleşmesinin birlikte kefilleri olmaları duru-
munda, birbirlerinin rızasına gereksinim duyup duymayacakları da
bir diğer meseledir. Bu noktada yukarıda açıklanan fikirler bir kez
daha ileri sürülebilecek olsa da; sonuç, eşler birlikte kefil olacak olsalar
da yine de birbirlerinin rızasını almalıdırlar, şeklinde belirecektir.
109
Üçüncü ve son olasılıkta, eşlerin kefalet sözleşmesinin karşılıklı
tarafları olması durumu üzerinde durulacaktır. Yani bu kez eşlerden
biri, onun başkasından olan alacağı için üçüncü kişi lehine, eşiyle kefil
sıfatıyla kefalet sözleşmesi yapmaktadır. Daha kısa bir ifadeyle sözleş-
me kurulursa, eşlerden biri alacaklı, diğeri kefil sıfatını taşıyacaktır. Bu
ihtimal dahilinde alacaklı eşin, eşinin kefil olmasına ilişkin iradesinin,
kefalet sözleşmesinin kurulmasına yönelik iradesine mündemiç oldu-
ğu kabul edilmeli ve ayrıca bir eş rızası aranmamalıdır.
110
2. Eşin Rızasının Hukuki Niteliği, Şekli, İçeriği ve Zamanı
Eşin rızasının, kefalet sözleşmesine ilişkin olarak düzenlenmiş bir
geçerlilik şartı olduğu göz ardı edilemeyecek olmakla birlikte, doktrin-
de bu düzenlemenin kefil olma ehliyetine ilişkin bir sınırlama olduğu
görüşü hakimdir.
111
Eşlerin fiil ehliyetine yönelik bu sınırlama, emredi-
ci niteliktedir ve aksinin kararlaştırılabilmesi ya da feragat edilebilmesi
mümkün değildir. Eşin rızasının alınmadığı veya geçerli olmadığı tüm
kefalet sözleşmeleri kesin hükümsüzdür. TBK’nun 587/3. maddesinde
aranan şartların varlığı halinde, birlikte kefillerden birinin kefaletinin,
eşin rızasının olmaması nedeniyle kesin hükümsüzlüğü halinde; diğer
kefillerin kefaletleri de sona erecektir.
108
Özen’in bakış açısıyla, kendisi aile bütçesine yük getirmiş olan bir kişi, eşinin kefil
sıfatıyla bir yük daha getirmesine yanaşmayabilir. Aile bütçesine gelecek bu kat-
merli (çifte) yük, eşin rızası dahilinde gerçekleşmelidir. Özen, F., s. 177; ayrıca bkz.
Öz, T.: Yeni Borçlar Kanunu’nun Getirdiği Başlıca Değişiklikler ve Yenilikler, B. 2,
İstanbul 2012, s. 103.
109
Çevik, S. Ö., s. 121.
110
Öz, T., s. 103; Özen, F., s. 177; Çevik, S. Ö., s. 121.
111
Kırca, İ., s. 438; Özen, F., s. 174; Gümüş, M. A.: Borçlar, s. 305; Çevik, S. Ö., s. 119.