

TBB Dergisi 2013 (109)
Korkut KANADOĞLU
355
na göre anlaşılması gerekir.
6
Bu nedenle hem bir ideoloji, hem de bir
aksiyon olan
7
laikliğin anlam ve kapsamını belirleme açısından, onun
ait olduğu dildeki işlevine bakmak ve değerlendirmeyi buna göre yap-
mak gerekecektir.
8
Anayasa Mahkemesi, laikliği hem “Anayasa’da benimsenmiş bü-
tün temel ilkelere egemen bir düşünce”, hem de “ülkemize özgü ve
tarihsel nedenleri bulunan, klasik ve bilimsel tanımlardan ayrılıkları
bulunan anlayış ve uygulama modeli” olarak tanımlamaktaydı.
9
Bu
tanım, radikal, militan ve dışlayıcı olarak nitelendirilmiştir.
10
Laiklik
tanımına ilişkin içtihadını değiştiren Anayasa Mahkemesi, artık
katı
laiklik
anlayışı yerine
yumuşak laiklik
anlayışını benimsediğini ile-
ri sürmektedir.
11
Ancak bu yeni içtihada göre katı laiklik anlayışında
dinin, “bireyin sadece vicdanında yer bulan, bunun dışına çıkarak
toplumsal ve kamusal alana kesinlikle yansımaması gereken bir olgu”
olarak belirtilmesi, evrensel ve felsefi verilere uygun düşmemektedir.
12
6
Berkes N. , Teokrasi ve Laiklik, Adam Yayıncılık, İstanbul 1984, s. 24-25; Feyzioğlu
T. , “Türk İnkılabının Temel Taşı: Laiklik”, içinde: Atatürk Düşüncesinde Din Ve
Laiklik, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2008, s. 138-139; Özbudun E. , “Ata-
türk ve Laiklik”, age. s. 323-324.
7
Özek Ç. , Türkiye’de Laiklik, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, İs-
tanbul 1962, s. 6.
8
Dinçkol B. , 1982 Anayasası Çerçevesinde ve Anayasa Mahkemesi Kararlarında
Laiklik, Kazancı Kitap Ticaret, İstanbul 1992, s. 6.
9
E. 1989/1, K. 1989/12, Kt. 7.3.1989.
10
Tanör B. , Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, BDS Yayınları, 3. Baskı, İstanbul
1994, s. 56. Çağlar da devletin din üzerindeki denetimi anlamındaki laikliği aktif
ya da militan laiklik olarak anlamlandırmıştır ve laiklik bir “hümanizma” olabilir
mi sorusunu sormuştur, Çağlar B. , “Türkiye’de Laikliğin “Büyük Problem”i La-
iklik Ve Farklı Anlamları Üzerine”, Cogito, Sy. 1, Yaz 1994, s. 114-115. Özbudun
ise “bir siyaset bilimcimizin” yaptığı adlandırmaya bağlı kalarak, Türk Anayasa
Hukuku adlı eserinin daha önceki baskılarında hiç değinmediği (7. Baskı, 2007) bu
anlayışı, “dayatmacı laiklik” olarak nitelendirmekte ve “pasif laiklik” tanımını be-
nimsemektedir, Özbudun E., Türk Anayasa Hukuku, 13. Baskı, Yetkin Yayınları,
Ankara 2012, s. 84-87. Aynı değerlendirme için bkz. Özbudun E. , “Laiklik ve Din
Hürriyeti, içinde Demokratik Anayasa (haz. Göztepe E./Çelebi A.), Metis Yayın-
ları, İstanbul 2012, s. 169-177. O “siyaset bilimcimiz”, A. T. Kuru’nun “dışlayıcı”
laiklik tanımı için bkz. Kuru A. T. , Pasif Ve Dışlayıcı Laiklik, s. 174-177.
11
E. 2012/65, K. 2012/128, Kt. 20.9.2012.
12
Ayrıca bu tanım, Anayasa Mahkemesi’nin ilk kez 1971 tarihli Din Hizmetleri Sı-
nıfı kararında (E. 1970/53, K. 1971/76, Kt. 21.10.1971) geliştirdiği ve sonraki ka-
rarlarında da sürekli kullandığı “Dinin, bireyin manevi hayatını aşarak toplumsal
hayatı etkileyen eylem ve davranışlara ilişkin bölümlerinde, kamu düzenini, gü-
venini ve çıkarlarını korumak amacıyla sınırlamalar” getirilebileceği yönündeki
görüşüyle de örtüşmemektedir.