

Laiklik ve Din Özgürlüğü
372
programlarıyla din ve dünya görüşünü değiştirmeye zorlamaz, hatta
bunu deneyemez bile.
Dışsal din özgürlüğüne yapılan müdahalenin haklı kılınması, te-
mel hak ve özgürlüklerin genel rejimine tabidir. Buna göre, a) Yasal
bir temele dayanmalıdır, b) Müdahale, (2. fıkradaki) sınırlı sayıdaki
meşru amaca hizmet etmelidir, c) Müdahale, izlenen amaçla ölçülü ol-
malıdır. Ölçülü bir sınırlama için ulaşılmak istenen kamusal amaçla
kullanılan araç arasında önemli tüm boyutları dikkate alan bir tartım
yapılmalıdır.
82
Son zamanlarda sıklıkla verilen mahkeme kararlarında, devletin
dinsel tarafsızlığı adına negatif din özgürlüğünün, üçüncü kişinin po-
zitif din özgürlüğüne karşı - uygun olmayan taleplere karşı koruma
hakkı bağlamında - vurgulanmasına yönelik bir eğilime rastlanmak-
tadır; başörtüsü taşıyan öğretmen
83
ya da dini simgelerin kaçınıla-
mayacak derecede sınıfta bulundurulması
84
olaylarında olduğu gibi.
içsel din özgürlüğünü ihlal eden bir müdahaledir,
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19825231.asp (22.11.2012).
82
İHAM’ın bu yöndeki içtihadı için bkz. Peters A./Altwicker T. , Europaeische
Menschenrechtskonvention, 2. Auflage, C. H. Beck, München 2012, s. 225.
83
08.10.2013 tarih ve 28789 sayılı Resmi Gazete’de Kamu Kurum ve Kuruluşlarında
Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Yönetmelik yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ile birlikte
kamuda başörtüsü yasağı kaldırılmıştır. Bu konuda Almanya’da yaşananlar ise
kısaca şöyle özetlenebilir: Derste türban takma isteği reddedilen Müslüman bir
öğretmenin başvurusu üzerine Alman Federal Anayasa Mahkemesi, öncelikle
okulda ve derste dinsel kaynaklı giyim kurallarına uyulmasına izin verilmeme-
sini, din özgürlüğüne bir müdahale olarak görmüştür. Devamında Mahkeme’ye
göre bir öğretmenin dini motifli ve dini inancını ortaya koyan tarzda giyimi, dev-
letin tarafsız biçimde yerine getirmesi gereken eğitim görevi, ebeveynin eğitim
hakkı ve öğrencilerin negatif din özgürlüğünü ihlal edebilir. Okul öğrencilerinin
etkilenmesi ya da endokrine edilmesi, somut bir davranışa değil de soyut bir teh-
like olasılığına dayanıyorsa, buna yönelik bir sınırlandırma, yeterince belirli bir
yasal dayanağa gerek duyar (BVerfGE 108, 282). Eyaletlerin yetki alanına giren
bu konuda Baden-Württemberg Meclisi, çıkardığı kanunla, devlet okullarındaki
öğretmenlerin okullarda siyasi, dini ya da benzeri şekilde bir dış görünüme, dev-
letin öğrenci ve velilerine karşı tarafsızlığını veya okullardaki siyasi ve dini barışı
tehlikeye düşürmeye ya da zarar vermeye elverişli olması halinde sahip olamaya-
caklarını hükme bağlamıştır. 2004 yılında çıkan bu yeni Kanun’u esas alan Alman
Federal İdare Mahkemesi, ilgili öğretmenin davasını kesin olarak reddetmiştir
(BVerwGE 121, 141).
84
Gerek Alman Federal Anayasa Mahkemesi (BVerfGE 93, 1), gerekse İsviçre Fe-
deral Mahkemesi (bkz. EuGRZ 1991, s. 89), sınıflara haç yerleştirilmesine ilişkin
düzenlemeyi, Anayasalarına aykırı bulmuştur. Buna karşılık İHAM Büyük Dai-
resi, Lautsi kararında, ilkokullarda haçın bulundurulmasını, Sözleşme’ye aykırı