Background Image
Previous Page  66 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Ayhan BOZLAK

65

Tarihi süreç içinde dünyanın değişik yerlerinde denenerek cezaevleri

açısından bile vazgeçilmiş, herkesin her hareketini her an gözetleme

düşüncesine dayalı bir sistemin uygulanması ile tüm ülkeyi/ülkeleri

Panoptikon’a çevirmenin nasıl bir sonuç getireceği dikkate alınmalı-

dır. Zira, kısaca CCTV

12

olarak ifade edilebilecek olan gizli kamusal

gözetim sistemleri gözlerden uzak kalmanın/kaybolmanın kaybolma-

sını oldukça hızlandırmış bulunmaktadır (Slobogin, 2007: 98).

Bu konu sadece açık görüş alanında gerçekleştirilen (in plain view)

eylemler sorunu da değildir. Artık bireyler hakkındaki, alış veriş, sağ-

lık, adres, kimlik, mali durum, adli kayıtlar gibi bir çok önemli konu

internet sayesinde online olarak toplanıp, depolanıp sonradan da kul-

lanılabilmektedir. Dolayısıyla belirtilen ilke değinilen bu durumları da

kapsamına almaktadır.

Toplum içinde ayırd edilmeme hakkının özel hayatın gizliliğine

ilişkin haklardan birisi olması gerektiğine ilişkin diğer bir neden de,

yukarıda değinilen oldukça gelişmiş teknololjik aletler ile kişilerin tüm

kamusal mekanlarda sürekli bir şekilde izlenmesi ve istenilen herke-

göremeyeceği ama gardiyanın bütün mahkumları görebileceği bir model oluştu-

rulmuştur (uludagsozluk.com, 2013). Tasarımın konsepti gözetlemeye izin ver-

mesi üzerine kurulmuştur. Şöyle ki; bütünü(pan-) gözlemlemek(-opticon) anla-

mına gelen bu tasarım birkaç katlık tek odalı hücrelerden oluşan bir halka üzerine

kuruluydu. Her hücre bu halkanın iç kısmına açıktı ve halkanın dış cephesindeki

duvarda birer pencere vardı. Halkanın ortasında mahpuslardan tamamen saklan-

mış konumdaki gözlemcilerin kaldığı bir nöbet kulesi yer almaktaydı.

Panoptikon’un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki sakine saklana-

cak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki duvarın penceresinden

gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere mahpusun her hareketinin bir silüetini izle-

me olanağını sağlamasıydı. Bentham’ın yaklaşımına göre, gözlemlenen her yanlış

davranışının ceza getireceğini bilen, ama davranışlarının aslında ne zaman göz-

lemlendiğini bilmeyen mahpusun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyor-

muşçasına davranmaktan başka seçeneği yoktu. Böylece mahkûm bizzat kendi

hareketlerini kollamak durumunda kalacaktı. Bentham, Panoptikon’u “bir üst

aklın, gücü elde etmesinin yeni bir modeli” olarak ifade etmiştir.

Fransız filizof Michel Foucault panoptikonu mükemmel bir mimari tarz olarak

değil, modern toplumlarda iktidar egemenliginin örgütlenmesi için genel bir

model olarak ele almıstır. Toplumsal yaşamın pekçok alanında birey, gözetim

toplumu yapısında, aynen hapishane hücresinde oldugu gibi sürekli ve gizli bir

gözetim altında oldugunu hissetmektedir (uludagsozluk.com, 2013).

12

Kapalı devre televizyon/güvenlik kameraları sistemi (Close Circuit Television).

Günümüzde bu sistemleri en çok kullanan ülkelerden ABD’de 30 milyon, Birle-

şik Krallıkta ise 4.2 milyon civarında güvenlik kamerası olduğu hesaplanmakta-

dır. Bu sistemler artık sadece güvenlik nedeniyle de değil, çalışanları control vb.

amaçlarla da kullanılmaya başlanmıştır.