

Kamusal Bağlamda Özel Hayatın Korunması: ABD Federal Yüksek Mahkemesi ...
76
Bu kapsamda özel hayat hakkının korunmasına yönelik olarak
kullanılan makul saygı (ya da meşru mahremiyet) beklentisi testini bi-
raz daha açmak gerekirse, belirtilen teste göre, kişinin özel hayatına
müdahaleyi bekleyip beklemediği, bu beklentinin toplum tarafından
kabul edilebilecek bir nitelikte, yani, makul olup olmadığı ve bu mü-
dahaleye hazırlıklı bulunup tedbir alabilecek durumda olup olmadığı
araştırılır (Schwartz, 1994: 571; Kaymaz, 2009: 76). Bu anlamda sözko-
nusu test, “subjektif mahremiyet beklentisinin objektif ölçülere göre
makul olması” şeklinde ifade edilebilir.
Değinilen test uyarınca, kişinin, hayatın olağan akışına göre mü-
dale edilme potansiyeli bulunan faaliyetlerine yönelik olarak tedbir
alabilecek durumda bulunduğu halde buna başvurmaması, bu alanı
başkaları ile paylaşmakta sakınca görmediği sonucunu doğurmak-
tadır. Örneğin, ABD’de izinsiz dinleme fiilinin suç teşkil edebilmesi
için, “kişinin konuştuklarını gizli tutma iradesi ve özel hayatın gizli-
liğine saygı duyulması hakkının korunması konusunda makul/meş-
ru bir mahremiyet beklentisi” içinde olması lâzımdır. Bu kapsamda
alenî bir parkta yüksek sesle yapılan karşılıklı konuşmalarda, gelen
geçen insanların bunu duyabilme ihtimali yüksek bulunduğundan,
makul bir kişinin gizli tutma iradesinin varlığından ve dinleme fiili-
nin hukuka aykırı olduğundan söz edilemeyecektir (Kaymaz, 2009:
76, dipnot 187).
Aynı şekilde kişinin faaliyetlerine müdahale edilme konusunda
makul bir beklenti içinde olamayacağı hallerde özel hayatın korun-
ması hakkına yönelik haksız bir müdahaleden söz edilemez. Örneğin,
bir radyo ya da televizyon programına katılan birisinin burada yaptığı
konuşmaların başka bir basın-yayın organında yayınlanması halinde
herhangi bir müdahaleden sözedilemez (Yardımcı, 2009: 30).
Diğer taraftan Amerikan hukukunda Ek 4. Maddeyi genişletmek
için getirilen “makul saygı beklentisi” kriteri -
Katz
kararından sonra
bu kararda geçen aynı argümanların kullanılması suretiyle- birçok du-
rumda özel hayatın korunması hakkının kapsamını daraltıcı şekilde
yorumlanıp uygulanmaya başlanılmıştır (Kaymaz, 2009: 76, 77; Sevim-
li, 2006: 27, dipnot 12). Bu bağlamda FYM kararlarında, örneğin kamu-
sal bir alanda gerçekleşen olaylarla ilgili devletin görevlileri aracılığıy-
la çıplak gözle takip edebildiği eylemlerin teknolojik aletlerle de takip