

TBB Dergisi 2014 (110)
Olgun DEĞİRMENCİ
145
b. Yasak Yanılgısının Ceza Sorumluluğuna Etkisi
Yasak yanılgısı (haksızlık yanılgısı),
“kişinin işlediği fiilin hukuk dü-
zenince yasaklandığını bilmemesidir”.
61
Bu durumda failin, işlediği fiil ile
oluşan haksızlığın maddiyatına ilişkin bilgisinde herhangi bir eksiklik
bulunmamaktadır, ancak fail işlediği fiile hukuk düzenince izin veril-
diğini düşünmektedir.
62
Hukuki yanılma,
“yasanın bilinmemesi”
olarak tanımlanmaktadır.
63
Yasak yanılgısında ise, kişinin işlemiş olduğu fiilin suç teşkil ettiğini
bilip bilmemesi önem arz etmediği gibi failin işlediği fiille hangi ka-
nun hükmünü ihlal ettiğini bilmesinin de önemi yoktur. Failin, işlemiş
olduğu fiilin hukukun gereklerine, içinde bulunduğu toplumdaki ge-
çerli davranış kurallarına uygun olmadığını bilmesi yeterlidir.
64
Kişi-
nin hukuki yanılgı içinde bulunduğu ancak haksızlık yanılgısı içinde
bulunmadığı durumlar da olabileceğinden hukuki yanılgı ile yasak
yanılgısı aynı kavramı ifade etmemektedir. Örneğin
“failin içinde bu-
lunduğu hukuki değerlendirme hatası nedeniyle hareketinin yağma değil hır-
sızlık olduğunu sandığı hâlde failin hukuki hatası bulunmakla birlikte hukuka
aykırılık bilincinden yoksun olduğu söylenemez.”
65
Kanun koyucu, TCK’nın 30’uncu maddesinde suçun kanuni tanı-
mındaki maddi unsurları bilmeyen kimsenin, başka bir anlatımla tipte
yanılan bir kimsenin kasten hareket etmiş sayılmayacağını düzenle-
miştir. Aynı maddeye, 29 Haziran 2005 tarih ve 5377 sayılı Kanun’un
4’üncü maddesi ile eklenen 4’üncü fıkrada ise
“işlediği fiilin haksızlık
oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi”
nin cezalandırıl-
mayacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla kanun koyucu, yasak yanılmasının
doğru olarak kastı etkilemeyeceğini sadece ceza sorumluluğunu etki-
leyeceğini belirtmiştir. 5377 sayılı Kanun’un gerekçesinde ise işlediği
fiilin haksızlık oluşturduğu hususundaki hatasının kaçınılamaz olma-
bulunmaktadır.” (Güleç, s. 64).
61
Koca / Üzülmez, s. 299; Koca, Hata, s. 100.
62
Koca / Üzülmez, s. 299; Koca, Hata, s. 100.
63
Centel / Zafer / Çakmut, , s. 424.
64
Koca / Üzülmez, s. 299; Sözüer, yasak yanılgısını veya kendi ifadesi ile hukuka
aykırılık bilincini “…fiilin toplumsal düzeninin gereklerine aykırı ve bundan
dolayı da hukuk düzenince yasaklanmış olduğunun, diğer bir deyişle fiilin maddi
hukuka aykırılığının bilinmesi biçiminde
…”
tarif etmektedir. (Sözüer, Adem,
“Hukuki Hata”,
Yargıtay Dergisi
, C.:21, S.:1-2, Ocak-Nisan 1995, s. 480).
65
Karakurt, s. 43.