

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma
150
Suçun maddi unsurlarında yanılmanın esaslı veya kaçınılabilir
olup olmamasının önemli olmadığı, tipte yanılmanın da, hukuki ya-
nılma gibi cezai sorumluluğun üzerinde etkisinin olmaması gerektiği,
ancak kişinin cezai açıdan sorumlu tutulabilmesi için bir takım unsur-
ları veya hâlleri bilmesinin gerekli olduğunun aranması durumunda
tipte yanılmanın cezai sorumluluğunu etkileyeceği de savunulan di-
ğer bir görüştür.
82
Diğer bir görüşe göre yanılma, taksirden ileri gelmemesi duru-
munda cezai sorumluluğu etkileyecektir. Eğer kişinin yanılgıya düş-
mesinde taksiri yoksa yanılmadan irade lehine istifade edecek ve cezai
sorumluluğu bulunmayacaktır. Bununla birlikte kişinin yanılgısı tak-
sirinden dolayıysa işlenen suçun niteliğinin göz önünde bulundurul-
ması gereklidir. Eğer işlenen suç kasten işlenen bir suç ise ve taksirli
hâli söz konusu değilse kişinin cezai sorumluluğu bulunmayacaktır.
83
Buna karşın işlenen suçun taksirli hâli söz konusu ise taksirli suçtan
dolayı kişi sorumlu tutulacaktır.
84
Çalılık arkasında bir şeyin hareket
etmekte olduğunu görüp de, bunu av hayvanı sanarak ateş eden fakat
bir insanı öldüren avcının iradesi ile gerçek arasında bir uyumsuzluk
bulunduğundan hata hâlinde olduğu açıktır.
85
İnsan öldürme suçu
gelen neticeye ilişkin olarak gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsaydı böyle bir
netice ilke karşılaşılmayacağı sonucuna ulaşıldığı ve söz konusu hukuki değerin
taksirle de ihlal edilebileceğinin kanunda düzenlenmesi hâlinde takdirde taksirli
sorumluluğun gündeme geleceğini belirtmektedir. (Özgenç, s. 406; aynı şekilde
Özgenç, İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), 3. Baskı, Ankara
2006, s.418).
82
Dönmezer / Erman, II, s. 315.
83
“Minibüs şoförü olan sanığın, müştekiye ait bagajdaki bavulunu yanlışlıkla başka
bir yolcuya vermesi şeklindeki eyleminde müsnet suç unsurları itibarıyla oluş-
madığından beraatı yerine mahkûmiyetine hükmolunması, yasaya aykırıdır.” (11.
CD, 12.10.2000, 4407) (Hakeri, s. 382). Esasen olayımızda hataya düşülmese idi
herkes kendi bavulunu alacağından dolayı fiil suç teşkil etmeyecekti. Ancak mini-
büs şoförü gerekli dikkat ve özeni gösterseydi bavulları karıştırmayacaktı. Hataya
taksiriyle sebebiyet verdiği açıktır. Fiile uyan güveni kötüye kullanma suçunun
(TCK m.155), taksirli hâli söz konusu olmadığından dolayı failin cezai sorumlulu-
ğu olmayacaktır. Bununla birlikte güveni kötüye kullanma suçunun taksirli hâli
mevcut olsa idi, hataya taksiriyle sebep olduğundan dolayı taksirle işlenen fiilden
cezai sorumlu olacaktı.
84
Dönmezer / Erman, II, s. 315.
85
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1995 yılında vermiş olduğu bir kararda, suçun mad-
di unsurlarında yanılma hâlini, doğrudan kastın yokluğuna gönderme yaparak
çözmüştür. Karar şu şekildedir; “Olay gecesi saat 22.00 sıralarında sanığın duydu-
ğu sesin atını ürkütmesi ve bu sesi ayı sesine benzetmesi nedeniyle paniğe kapıla-
rak sesin geldiği tarafa doğru av tüfeği ile bir el ateş ettiği, fişeğin maktule isabet