Background Image
Previous Page  156 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 156 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Olgun DEĞİRMENCİ

155

mında düşünülmesi gereken bir durum olduğu için, bu hususa ilişkin ayrı bir

hükme yer verilmesi gereksiz görülmüştür”

denilmiştir. Kanaatimizce de,

şahısta yanılma hâlinde, şahsın sıfatının suçun unsuru olarak düzen-

lendiği durumlarda TCK m.30/1, suçun nitelikli hâli olarak düzenlen-

diği durumlarda ise TCK m.30/2 uyarınca çözüme gidilebileceğinden

ayrı bir hükme gerek bulunmamaktadır.

Failin tasavvur ettiği suç ile gerçekleşen suçun konusunun aynı

değerde olmaması durumunda ise yanılmanın esaslı bir yanılma oldu-

ğu değerlendirilmektedir. Örneğin insan öldürme amacıyla tabancası-

nı ateşleyen şahsın, eşyaya zarar vermesi hâli.

Suçun konusunda yanılma hâlinde, bir suçunmu yoksa birden faz-

la suçun mu işlenmiş olduğu hususunda öğretide, tek suçun oluştuğu

noktasında bir uzlaşı bulunduğunu belirtebiliriz.

Koca-Üzülmez’in

, he-

defte sapma için belirttiği tasavvur edilen konu bakımından teşebbüs,

gerçekleşen konu bakımından ise eğer kanunda ayrıca öngörülmüşse

taksirli sorumluluğunun gündeme gelebileceği görüşünü suçun konu-

sunda yanılma bakımından belirtmemesinden dolayı, yazarların suçun

konusunda yanılma hâlinde tek suçun oluşacağı kanaatinde oldukla-

rını söylemek mümkündür.

101

Özbek

,

Koca-Üzülmez’e

benzer şekilde,

ortada tek neticenin bunduğundan bahisle, failin hem gerçekleştirmek

istediği hem de geçekleşen suçlardan ayrı ayrı sorumlu tutulamaya-

cağını ifade etmektedir.

102

Dönmezer-Erman

ise 765 sayılı Kanun zama-

nında ifade edilen ancak 5237 sayılı Kanun zamanında da güncelliğini

koruyan görüşlerinde; ortada biri kastedilip de gerçekleşmeyen netice

bakımından teşebbüs hâlinde kalmış bulunan kasten işlenen suç, di-

ğeri ise kasti olmayan şekilde gerçekleşen netice bakımından taksirli

suç olarak iki suçun bulunduğu sonucuna varılmasının mümkün ol-

madığını ifade etmektedir.

103

Hakeri

ise, Önder’e atfen üzerinde ittifak

bulunduğunu belirttiği görüşünde,

“Gerçekten, fail iradenin gerçekleşti-

rildiği safhada yanılmakta ve istemediği netice gerçekleşmiş olsa dahi, neti-

ceyi gerçekleştirmek istediği konu ile gerçekleşen konu aynı nitelikte olduğu

özel olarak ölmüş olanı öldürmek istememiştir. Burada adam öldürmek istemiş

olması, kastın varlığı ve suçun sübutu için yeterlidir.” (YCGK, 5.3.1979, K.95) (Ha-

keri, s. 395).

101

Koca / Üzülmez, s. 231.

102

Özbek, s. 85.

103

Dönmezer / Erman, s. 324.