

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma
154
maddi unsurlarda kastı kaldıran yanılmanın, dikkat ve özen yüküm-
lülüğüne riayet etmek suretiyle önleyemeyeceği bir yanılma olduğu
sonucuna ulaşılacaktır.
Suçun maddi unsurlarına göre yanılma hâllerinin cezai sorumlu-
luğa etkisinin ayrıca incelemesine geçmemiz gereklidir. Suçun konu-
sunda yanılma da, maddi unsurlara ilişkin bir yanılmadır. Bu yanıl-
ma, suçun konusunun aidiyetine veya bir özelliğine ilişkin olabilir.
96
Suçun konusunun nevi’ne göre yanılma şahıs hakkında olabileceği
gibi (error in persona), eşya üzerinde de (error in objekto) olabilir.
97
Failin suçun konusuna ilişkin tasavvuru ile gerçekleşen fiilin konusu
aynı değerde olması veya failin hatalı olarak aynı değerde kabul etme-
si durumunda suçun konusuna ilişkin yanılma önemsiz bir yanılma
olacaktır. Failin A’yı öldürmek isterken B’yi öldürmesi durumunda,
esaslı bir yanılma söz konusu değildir. Zira fail hataya düşmeseydi,
fiil suç teşkil etmeyecekti denilemeyecektir. Kanun nezdinde suçun şu
veya bu kimseye karşı işlenmesi bakımından bir farklılık söz konusu
olmayacaktır.
98
Türk Ceza Kanunu’nun, insan öldürme suçunu düzen-
leyen 81’inci maddesinde A veya B kişisinin öldürülmesini değil, insa-
nın öldürülmesini düzenlemesinden hareketle de aynı sonuca çıkmak
mümkündür. Şahısta yanılma, 765 sayılı TCK’da 52’nci maddede
99
dü-
zenlenmişti. Buna göre, şahısta yanılma hâlinde, zarar gören şahsın
sıfatından kaynaklanan ağırlatıcı hâller faile uygulanmamaktaydı. 765
sayılı Kanun’un 52’nci maddesine benzer bir hüküm, TCK Tasarısında
mevcut olmasına rağmen yasalaşma çalışmaları esnasında metinden
çıkarılmıştır. Söz konusu düzenlemenin metinden çıkarılmasına iliş-
kin gerekçede
“Şahısta hata
100
aslında bir ve ikinci fıkra hükümleri bağla-
96
Koca / Üzülmez, s. 230.
97
Koca / Üzülmez, s. 230; Özbek, s. 84.
98
Koca / Üzülmez, s. 230; Dönmezer / Erman, II, s. 323; Özbek, s. 85; Gözübüyük,
Pulat, “Ceza Hukukunda Yeni Cereyanlar, Modern Ceza Hukukunda Hata
Meselesi”,
Adliye Ceridesi
, Y.:33, S.:1, 1942, s. 48).
99
“Bir kimse, bir hata veya sair bir arıza yüzünden cürmü kast ettiği şahıstan başka
bir şahsın zararına işlemiş olursa cürümden zarar gören kimsenin sıfatından
neşet eden ve cezayı şiddetlendiren esbap faile tahmil olunmaz. Belki cürüm
kast olunan şahsa karşı işlenmiş gibi telakki olunarak fail, cürmün tazammun
edebileceği esbabı muhaffefeden istifade eder.”
100
“Sanık öldürücü nitelikte bir silah olan tabancasını insanların bulunduğu salon ve
odaya doğru ufki vaziyette tutarak iki el ateş etmiş olmasına göre, orada bulunan-
lardan birinin vurulup ölebileceği bilinci içindedir. Sanık kalabalığa ateş ederek
bir kişi öldürmüş olmasına göre adam öldürmek kastıyla hareket etmiş ve fakat