

TBB Dergisi 2014 (110)
Olgun DEĞİRMENCİ
167
lardan ilki hukuki yanılma-yasak yanılgısı ile benzerlik gösterirken,
ikincisi tipte yanılma-maddi yanılma ile benzerlik göstermektedir.
136
Çalışmamızda birinci durum için “hukuka uygunluk nedenlerinin
varlığında yanılma”, ikinci durum için ise “hukuka uygunluk neden-
lerinin maddi şartlarında yanılma” kavramları kullanılacaktır.
Failin, işlediği fiilin hukuk düzenince yasaklandığını bilmemesi
durumunda yasak yanılgısı nasıl söz konusu ise, tipe uygun eylemi
hukuka uygun hâle getiren hukuka uygunluk nedenlerinin varlığın-
da yanılma durumunda da eyleme izin veren bir normda yanılma söz
konusudur. Başka bir anlatımla, birinci durumda yasak normunda ya-
nılma mevcut iken, ikinci durumda izin normunda yanılma söz konu-
sudur.
İzin normunda yanılma (Erlaubnisirrtum),
“failin gerçekte hukuk
düzeninin kabul etmediği bir hukuka uygunluk nedeninin var olduğunu sa-
narak veya hukuk düzenince kabul edilen bir hukuka uygunluk nedeninin
sınırlarını kendince geniş yorumlayarak eyleminin bu mefruz hukuka uygun-
luk nedeninin sınırlarını girdiğini…”
sanması durumunda söz konusu
olacaktır.
137
İzin normunda yanılmaya örnek olarak mesleğe yeni baş-
layan doktorun, ötenazinin Türk hukuk sisteminde bir hukuka uy-
gunluk nedeni olduğu düşüncesi ile amansız bir hastalığa yakalanan
hastasının yaşam desteğini sona erdirmesi verilebilir.
138
Bu örnekte
doktor, izin normunda yanılmaktadır. Çünkü ötenaziye, Türk hukuk
136
Hakeri’nin vermiş olduğu bir örnek, hukuka uygunluk nedenlerinin varlığında
hata ile maddi şartlarında hata ayrımını bize daha iyi izah edecektir. “Hekimin
rızasının hukuksal şartları konusundaki yanılgısı hukuksal yanılgıdır. Buna göre,
hekimin örneğin endikasyon mevcut bulunduğu ve tıbbi standarda uygun hare-
ket ettiği için hastanın rızasına gerek olmadığını zannetmesi hâlinde, hukuksal
yanılgı söz konusu olur.
Hekim yukarıda belirtildiği gibi, hastanın varsayılan rızası olduğu konusunda
yanılırsa, başka ifadeyle örneğin ameliyatın genişletilmesi konusunun hastanın
yararına görür ve hastanın ameliyat öncesinde sorulsaydı, bu konuda rıza vere-
ceğini zannederse, hukuka uygunluk sebebinin şartları konusunda yanılmış olur.
Buna karşılık hekim, hastanın rıza göstermeyeceğini bilir, faka yine de tıbbi mü-
dahalenin hukuken caiz olduğunu, zira tıbben gerekli bir müdahaleyi yaptığını
düşünürse hukuksal yanılgı söz konusu olur. Bu takdirde hekim, hastanın kendi
geleceğini bizzat belirleme hakkını ihlal etmiş ve böylece hukuka uygunluk se-
bebinin sınırları konusunda
yanılmış olur ve bu da kastını kaldırmaz. Bu yanılgı
kaçınılabilir ise, hekim cezalandırılır” (TCK 30/4) (Hakeri, Hakan,
Tıp Hukuku
,
Ankara 2007, s. 177) (Hakeri, Tıp olarak anılacaktır).
137
Barış Erman, s. 278.
138
Özbek, s. 90.