

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma
172
kuka aykırılık da neticeye göre tespit edilecektir.
150
Birinci görüşü şu
örnek üzerinde açıklamak mümkündür.
“(A) hasmı (B)’yi gece yarısı
sokakta önünü keserek öldürse ve fakat daha sonra yapılan araştırmada (A),
(B)’yi öldürmemiş olsa idi, (B)’nin pusu kurduğu yoldan geçmekte olan (C)’yi
silahla ateş ederek tam o sırada öldüreceği anlaşılsa, (A) üçüncü kişi lehine
meşru…”
151
savunma yapmış kabul edilecektir. Burada, objektif olarak
üçüncü kişi lehine bir meşru savunma mevcuttur ancak fail bunu bil-
memektedir.
Diğer görüşe göre ise kişinin hukuka uygunluk nedeninden yarar-
lanabilmesi için olayda objektif olarak bir hukuka uygunluk nedeninin
varlığı yeterli değildir. Ayrıca fail, fiilini hukuka uygun hâle getiren
durumun varlığını bilmeli ve kendisine bu suretle hukuk düzeni tara-
fından verilen yetkinin icrası düşüncesiyle eylemini icra etmelidir.
152
Burada
Hakeri
tarafından ifade edilen ayrıma işaret etmek gerekmek-
tedir;
“(…)ayrım kişinin hukuk düzeninin bir hukuka uygunluk sebebini
kabul ettiğini bilmesine gerek bulunmadığı; ancak kişinin hukuka uygun-
luk sebebinin koşulları içinde hareket ettiği bilincine sahip olması gerektiği
yönündedir.”
153
İkinci görüşü savunan yazarlar hareketin haksızlığı ve neticenin
haksızlığı arasında bir ayrım yapmaktadırlar. Bu yazarlara göre, somut
olayda hukuka uygunluk nedeni bulunduğunu bilmeyen, fiilini icra
ederken hukuka uygunluk sebebinin varlığı bilinciyle hareket etme-
yen kişinin hareketi haksızlık niteliğine sahiptir, buna karşın meydana
gelen netice sonuç itibarıyla haksız olmadığından dolayı fail teşeb-
büsten cezalandırılmalıdır. Yukarıda verilen örneğe dönecek olursak,
150
Koca, s. 121.
151
Artuk / Gökcen / Yenidünya, s. 566; Koca tarafından zikredilen başka bir örnek
ise şu şekildedir; “A kendisine para vermeyen üvey babası B’yi öldürmek için
gece yarısı yatak odasına girerek B’yi silahı ile öldürse ve fakat daha sonra yapılan
araştırmada A, B’yi öldürmemiş olsa idi o anda B, karısı ile yaptığı tartışma so-
nucu silahını ateşleyerek karısı K’yı öldürmek üzere olduğu anlaşılırsa, A üçüncü
kişi lehine meşru müdafaadan yararlanacaktır.” (Koca, s. 121, 122).
152
Koca, s. 122; Artuk / Gökcen / Yenidünya, s. 566; benzer şekilde bkz. Özgenç, s.
408, 409; Özgenç, Gazi Şerhi, s. 420.
153
Hakeri, s. 389
;
“O hâlde, sonuçta failin bilincinin bu hukuka uygunluk nedenini
de kapsaması gerekir. Yani kullandığı hakkın bilincinde olmalıdır ki, “kendinde”
hukuka aykırılık, “kendisi için” hukuka aykırılığa dönüşmesin” (Ozansü, Meh-
met Cemil, Ceza Hukukunda Kasttan Doğan Subjektif Sorumluluk, Ankara 2007,
s. 114).