Background Image
Previous Page  171 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 171 / 441 Next Page
Page Background

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma

170

İzin normunun varlığında veya sınırlarında yanılgı içinde bulu-

nan failin, eylemine ilişkin bilgisi tamdır. Fail, eylemini gerçekleştirir-

ken eylemine ilişkin tüm unsurları bilmekte ve bunlara ilişkin herhan-

gi bir yanılgısı bulunmamaktadır. Fail, eylemine hukuk düzeninin izin

verdiğini düşünmektedir ve hatalı tasavvuru da buna ilişkindir. Ka-

naatimizce izin normunun varlığında veya sınırlarında yanılgı içinde

bulunan faile, TCK m.30/4 kıyasen uygulanmalı, işlediği fiile hukuk

düzeninin izin verdiği konusunda kaçınılmaz bir hata içinde bulun-

ması hâlinde kusuru bulunmadığından dolayı cezai sorumluluğuna

gidilmemelidir.

d. Hukuka Uygunluk Nedenlerinin Maddi Şartlarında Yanılma

Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında yanılma kav-

ramı

146

ile ifade edilmek istenen bir hukuka uygunluk nedenini oluş-

turan koşulların bir somut olayda gerçekleştiğine ilişkin failde oluşan

olumlu tasavvurdur. Fail, eğer yanılmasaydı eylemi hukuka aykırı ol-

mayacak, eylemin icra zamanından itibaren hukuka uygun bir eylem

olacaktı. Bu noktada hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında

25 yaşındaki kızını tedip hakkının mevcut olduğunu sanıp da döven kimse mevcut

olmayan böyle bir hukuka uygunluk sebebinden faydalanamaz (Önder, II, 177).

Keza, kendisini bir başkasıyla aldatan kocasını öldürme hakkı olduğunu düşünen

kadın da hukuk düzeninin kabul etmediği böyle bir nedenden yararlanamaz. Bu

durumda hukuka uygunluk sebeplerinde yanılgı değil, TCK 30/4 anlamında hu-

kuksal yanılgı söz konusu olur.” (Hakeri, s. 388, 389); “Kanunda bulunmayan bir

sebebi hukuka uygunluk nedeni olarak nitelendirmek haksızlık yanılgısı olacağın-

dan konumuz dışındadır.” (Artuk / Gökcen / Yenidünya, s. 565).

146

“Kanaatimizce bir hukuka uygunluk sebebinin maddi şartlarında yanılgıya dü-

şülmesini, işlenen fiilin haksızlık teşkil ettiği hususundaki yanılgı ile karıştır-

mamak gerekir. Haksızlık yanılgısının söz konusu olduğu hâllerde işlenen fiilin

maddi oluşumuna ilişkin bütün hususlar bilinmektedir. Fakat bu fiilin toplumda

geçerli değerler sistemi açısından bir haksızlık teşkil ettiği hususunda yanılgıya

düşülmektedir. Kısaca ifade edecek olursak; haksızlık yanılgısı bir değerlendirme

yanılgısından ibarettir. Bu itibarla, haksızlık yanılgısı işlenen fiile ilişkin kastın

varlığı üzerinde bir etki icra etmez. Buna karşılık; bir hukuka uygunluk sebebinin

maddi şartlarında yanılgıya düşülmesi hâlinde; işlenen fiilin esasta bir haksızlık

teşkil ettiği bilinmektedir. Fakat, işlenen fiili müşahhas olayda hukuka aykırı ol-

maktan çıkaran bir maddi sebebin varlığı hususunda yanılgıya düşülmektedir.

Dolayısıyla, burada söz konusu olan yanılgı, bir maddi vakıaya ilişkindir. Bu iti-

barla; işlenen fiille alâkalı olarak bir hukuka uygunluk sebebinin maddi şartları

konusunda yanılgıya düşülmesi hâlinde; failin bu fiile ilişkin kastının olmadığı ve

dolayısıyla; meselenin, kusur kapsamında değil, suçun manevi unsuru yani

hak-

sızlık

kapsamında mütalâa edilmesi gerektiği sonucuna ulaşmaktayız.

(Özgenç,

s. 409; Özgenç, Gazi Şerhi, s. 422).