

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma
168
düzeni izin vermemekte, söz konusu durumu bir hukuka uygunluk
nedeni olarak düzenlememektedir. Yanılma izin normunun varlığına
ait olabileceği gibi kapsamında da veya sınırlarına da ait olabilir. Ör-
neğin öğrencilerini terbiye ve tedip hakkının yaralama sınırlarına gi-
rebilecek eylemleri de kapsadığını düşünen bir öğretmenin yanılgısı,
izin normunun sınırlarında yanılgıdır.
139
Hukuka uygunluk nedeninin şartlarında yanılma da, hukuka uy-
gunluk nedeninin yasal koşullarının betimleyici ve normatif unsurla-
rına ait olabilecektir. Sadece hukuka uygunluk nedeninin normatif
unsurunda yanılma hâlinde izin normunda yanılma olduğu sonucuna
varılamayacaktır. Nitekim normatif unsurda yanılma bazı durumlarda
hukuka uygunluk nedeninin maddi şartlarında yanılma olarak kabul
edilecektir. Ancak failin eyleminin genel olarak hukuka aykırı olmadığı
bilincine sahip bulunması gerektiğinden, eylemin geneline ilişkin nor-
matif unsurdaki yanılma hâlinde izin normunda yanılma bulunduğu
sonucuna varılacaktır. Örnek olarak meşru savunma hukuka uygunluk
nedeninde “saldırının haksız olması” normatif unsuru verilebilir. Eyle-
minin bütün koşulları hakkında bilgiye sahip olduğu hâlde, karşıdaki
kişinin saldırısının haksız olduğu kanaatinde bulunan kişi, hukuka uy-
gunluk nedeninin maddi koşullarında yanılma içinde değildir.
140
Bura-
da yanılma, normatif unsurun eylemin genelini değerlendirip değerlen-
dirmediği sonucunda izin normunda yanılma veya hukuka uygunluk
nedeninin maddi şartlarında yanılma kapsamında kabul edilecektir.
Öğretide
Erman
tarafından verilen örnek ile konuyu açıklayabili-
riz.
“Suçüstü hâlinde bulunan ve kaçmakta olan bir hırsıza çevredekilerin
müdahalesi sırasında, özel kişilerin yakalama yetkisinden haberdar olmayan
failin, kendisine yapılan müdahaleyi hukuka aykırı sanması ve kendisini yaka-
lamaya çalışanlardan birisini öldürmesi”
141
durumunda, hukuka uygun-
139
“Öğretmenin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplinin sağlanması yönünden ter-
biye ve itaat ettirme hakları bulunmaktadır. Ancak, bu hak disiplin cezası vermek
ile bedensel zarara yol açmayacak şekilde örneğin kulak tutmak, tek ayağı üze-
rinde durdurmak gibi davranış biçimleriyle sınırlı olup hiçbir zaman etkili ey-
lemde bulunmayı kapsamaz. O hâlde öğretmenlerin terbiye hakkı kullanmaları
onlara öğrenciyi dövme hakkı vermeyeceğinden, somut olayda mağdureye cet-
velle vuran sanığın etkili eylem kastının olmadığından söz etmek de olanaksızdır.
Bu nedenle isabetsiz olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.”
(YCGK, 22.02.2000, 30)(Barış Erman, s. 278).
140
Barış Erman, s. 282.
141
Barış Erman, s. 282.