

Borçlar Kanununa Göre Ön Ödemeli Taksitle Satış Sözleşmesi
90
Alıcının ön ödemelerin bir kısmında temerrüde düşmesi hâlinde,
satıcı henüz muaccel olmamış ön ödemeler de dahil satış bedelinin
tamamının bir defada ifasını isteyebilir mi? Yani taksitle satış sözleş-
mesinde satıcıya belirli şartlar çerçevesinde tanınan muacceliyet kay-
dı, ön ödemeli taksitle satış sözleşmesinde de kabul edilebilir mi? Ön
ödemeli taksitle satışta alıcının temerrüdünü düzenleyen Borçlar Ka-
nununun 271 inci maddesinde muacceliyet kaydı düzenlenmemiştir.
Ayrıca, 273 üncü maddede de taksitle satışa ilişkin hükümlerden ön
ödemeli taksitle satışa uygulanacak hükümler arasında taksitle satış-
larda bu kaydı mümkün kılan 259 uncu madde hükmü sayılmamış-
tır. Bundan hareketle lafzî yorum yapılarak ön ödemeli taksitle satışta
muacceliyet kaydının geçersiz olacağı
101
kabul edilebilir
102
. Ancak, mu-
acceliyet kaydının belli şartlar çerçevesinde geçerli olacağı taksitle sa-
tış bakımından kabul edilmiştir (BK. m. 259/II, III). Bu kaydı, her ikisi
de kısmî ödemeli satış olan bu iki sözleşme türünden taksitle satış ba-
kımından geçerli kabul edip, ön ödemeli taksitle satış bakımından ge-
çersiz kabul etmek hakkaniyete uygun değildir. Ayrıca, hem 259 uncu
hem de 271 inci maddede ve bu maddelerin gerekçelerinde ön ödemeli
taksitle satışta muacceliyet kaydının geçersiz kabul edileceğine ilişkin
herhangi bir ifade de mevcut değildir. Dolayısıyla, muacceliyet kaydı
ile sınırlı olmak üzere Borçlar Kanununun 259 uncu maddesinin ikinci
ve üçüncü fıkralarının, ön ödemeli taksitle satış bakımından kıyasen
uygulanması mümkündür. Buna göre, ön ödemeli taksitle satışta satı-
cının muacceliyet kaydından yararlanabilmesi için;
- Öncelikle, satıcı bu hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmalıdır.
Hükümde
“bu hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına”
şeklinde bir
ifadeye yer verildiği için satıcının bu hakkı örtülü bir biçimde saklı
tutma imkânı yoktur. Dolayısıyla, ön ödemede temerrüde düşülme-
si durumunda kalan ön ödemelerin muacceliyetini talep edebilme
imkânına sözleşmede açık bir biçimde yer verilmelidir.
101
Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin
geçerliliğini etkilemeyeceğinden, bu görüş kabul edilirse, böyle bir kayıt hakkında
kısmî kesin hükümsüzlük (butlan) yaptırımı (BK. m. 27/II) uygulanmalıdır.
102
Ancak, malın devrinden sonraki dönem için böyle bir kaydın mümkün olabilece-
ğinden hareketle, ön ödemelerde temerrüde ilişkin olarak muacceliyet kaydının
hüküm ve sonuç doğurmasının mümkün olmadığını kabul eden görüş için Oza-
noğlu, 274.