

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Güncel Sorunların Yargıtay Kararları ...
148
Hükmü açıklayacak olan mahkeme, herhangi bir nedenle daha
önce yerine getirilmeyen ve gerçekleştirilmesi halinde sanık hakkında
beraat kararı verilmesine yol açacak bir işlem yapmaya gerek duyabi-
lir. Bu işlem, daha önce dinlenmeyen bir tanığın ifadesine başvurul-
ması veya bilirkişi incelemesi yaptırılması olabilir. Böyle bir durumda,
CMK’nın 231’inci maddesinin 11’inci fıkrası uyarınca hükmü açıkla-
ması gereken mahkemenin beraat kararı verip veremeyeceği de sorun
teşkil eden konulardan birini oluşturmaktadır.
Yargıtay, CMK’nın 231’inci maddesinin 11’inci fıkrası uyarınca,
hükmü açıklayacak olan mahkemenin yalnızca yeni bir mahkumiyet
hükmü kurabileceği, beraat kararı veremeyeceği görüşündedir.
39
Yine, hükmün açıklanmasını gerektirecek durumların ortaya çık-
masından sonra yürürlüğe giren kanunla yargılama konusu eylemin
suç olmaktan çıkarılması veya sanık lehine düzenlemeler getirilmesi
mümkün olabilir. Bu gibi durumlarda, özellikle sanığın denetim sü-
resi içinde suç işlemesi hali başta olmak üzere, hükmün aynen açık-
lanması gerektiği ileri sürülerek, mahkemece yeni düzenlemeye göre
işlem yapılması, Yargıtay kararı veya uyarlama yargılaması sonrasına
bırakılmak istenebilir. Ancak, makul süreyi aşan yargılamaların önü-
nü açacak bu uygulamaların olumsuz sonuçlar doğurmasının yanı sıra
AİHM tarafından ihlal kararları
40
verilmesine neden olacağında kuşku
yoktur. Aynı durum, yargılama konusu eylemin takibi şikayete bağlı
suçlardan olması ve hükmün açıklanacağı duruşmada sanık hakkında
şikayetten vazgeçilmesi halinde mahkemece düşme kararı verilip veri-
lemeyeceği konusunda da geçerlidir.
41
39
Bkz. Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 13/03/2013 tarih ve 2011/33993 E. - 2013/6087
K. sayılı kararı.
40
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde yer alan adil yargılan-
ma hakkının unsurlarından birini oluşturan makul bir sürede yargılanma olgusu
değerlendirilirken esas alınan ölçütlerden birini de yetkili makamların tutumu
oluşturur. Bu yüzden mahkemeler, sanığın lehine olan düzenlemeleri hızlı bir bi-
çimde uygulamakla yükümlüdür. Osman Doğru – Atilla Nalbant, İnsan Hakları
Avrupa Sözleşmesi Açıklama ve Önemli Kararlar, Yüksek Yargı Kurumlarının
Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi, Avru-
pa Konseyi – T.C. Yargıtay Başkanlığı, Şen Matbaa, 1. Cilt, 1. Baskı, Ankara 2012, s.
635; Devletin, yargısal makamlara atfedilebilen gecikmelerden sorumlu olduğuna
ilişkin bkz. D.J. Harris - M. O’Boyle, - E.P. Bates – C.M. Buckley, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi Hukuku, Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Ba-
kımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi, Oxford University Press, 2009
– Avrupa Konseyi 2013, Şen Matbaa, Türkçe Birinci Baskı, s. 283.
41
Yargıtay, usulüne uygun olması koşuluyla, hükümden sonra verilen şikayetten