

TBB Dergisi 2014 (111)
Caner GÜRÜHAN
149
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen yargıla-
mada, yasal zorunluluk bulunduğu halde, sanık hakkında aleyhe so-
nuç doğuracak bir kanun hükmünün uygulanması unutulmuş olabi-
lir.
42
Hükmün açıklanacağı duruşmada fark edilen bu durumun aleyhe
bozma yasağı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tar-
tışma konusu hususlardan bir diğeridir.
Yargıtay, henüz açıklanmayan bir hükümde yer alan cezanın,
halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu’nun 326’ncı maddesinin son fıkrasına konu edilemeyeceği, bu
nedenle açıklanması geri bırakılan hükümdeki cezadan daha ağır bir
ceza verilemeyeceği görüşündedir.
43
Yasal düzenleme ile ilgili dikkat çeken hususlardan biri de, sanı-
ğın denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri bilerek yerine
getirmemesi ile elinde olmayan nedenlerle yerine getirememesi ayrı-
mına ilişkindir.
Öğretide, kanun metnindeki düzenlemeye rağmen, her iki duru-
ma da aynı hukuki sonuçların bağlanması gerektiği yönünde görüşler
bulunmaktadır.
44
Yargıtay ise, bu konuda farklı kararlar vermektedir.
45
vazgeçme dilekçeleri nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilebileceği
görüşündedir. Bkz. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 09/04/2013 tarih ve 2011/23948
E. - 2013/10504 K. sayılı kararı.
42
Kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını birden
fazla kamu görevlisine karşı aynı anda işeyen sanık hakkında TCK’nın 43’üncü
maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması bu duruma ör-
nek gösterilebilir.
43
Bkz. Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 13/05/2013 tarih ve 2013/6460 E. - 2013/12352
K. sayılı kararı.
44
Artuç, s. 304; İpek, s. 251; Töngür, s. 279; Toroslu-Feyzioğlu, s. 311-312; Ünver-Ha-
keri, s. 262; Ancak yasal düzenlemenin lafzına uygun olarak, denetimli serbestlik
tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirememenin yükümlülüklere aykırı
davranmaktan daha hafif bir kusuru içerdiğine ilişkin görüşler de bulunmakta-
dır. Bkz. Günay; s. 178. Yine, hükmün açıklanması gereken durumlarda herhangi
bir ayrıma gitmeksizin, önceki kararda herhangi bir değişiklik yapılamayacağını
savunan yazarlar olduğunu söylemek mümkündür; Bkz. Öztürk-Erdem, s. 432.
45
Örneğin Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 24/06/2013 tarih ve 2013/8316 E. - 2013/17099
K. sayılı kararında; denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya dene-
timli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hak-
kında prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanının bulunmadığı,
denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık
bakımından ise, cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının erte-
lenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurula-
bileceği görüşünü ileri sürmüş, Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, 02/07/2013 tarih ve
2012/25897 E. - 2013/27438 K. sayılı kararında; hakkında hükmün açıklanmasının