

TBB Dergisi 2014 (111)
Özen ÜLGEN
315
tir.
50
İptal davası açma yetkisinin kullanımında olduğu gibi, grup ka-
rarının da salt çoğunlukla alınması gerekmektedir.
2010 Anayasa değişikliğinin ardından kabul edilen 6216 sayılı
Kanunun 39/4. maddesi yazılı açıklama verme hakkını yeniden dü-
zenlemiştir. Yeni düzenleme ile yazılı açıklama verme yetkisi iktidar
ve ana muhalefet partisi meclis gruplarının yanı sıra Başbakanlık ve
TBMM Başkanlığına da tanınmıştır. İptal davası başvurularında, baş-
vurunun esasının incelenmesine karar verildiği takdirde, Anayasa
Mahkemesi bu grup ve kurumlara dava dilekçesi ve eklerini gönder-
mek zorundadır.
Anayasa Mahkemesine yazılı açıklama gönderme yetkisinin bu
şekilde genişletilmesinin kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı il-
kelerine aykırı olduğu ileri sürülmüşse de, Anayasa Mahkemesi eski
yorumlarından vazgeçerek bu kişilerin davanın tarafı sayılabileceğini
belirtmiştir. Mahkemeye göre,
“Kuralda yazılı görüş bildirme yetkisi tanınan kurumlar bir kanunun ya-
salaşma sürecine katkısı ve ilgisi olan kurumlardır.(...) Dava konusu kuralda
yer alan düzenlemeler etkili ve adil bir yargılama yapılmasını kolaylaştıran
yargılama usulüne ait haklardır. Usul kanunlarında davanın taraf veya il-
gililerine davaya katkı sağlamaya yönelik bazı haklar tanınması adaletli bir
hukuk düzeni kurup, sürdürmeyi ilke edinen hukuk devletinin gereği olarak
görülmelidir.(…)
Diğer taraftan, bir davanın tarafı veya ilgilisi konumunda bulunan ku-
rum veya kişilere görülmekte olan davanın konusuyla ilgili olarak görüşleri-
nin sorulması ve bu kişilere bazı usuli haklar tanınması, Anayasa’nın 138.
maddesinde düzenlenen “Hiçbir organ, makam veya kişi, yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge
gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.” şeklindeki kuralın kapsamında
değerlendirilemez.”
51
Anayasa Mahkemesinin yeni tutumu karşılaştırmalı hukuktaki
gelişmelere paraleldir. Gerçekçi bir yaklaşımla, bu yetkinin iktidar
50
E.1973/43, K.1973/39. Aynı yönde E.1974/19, K.1974/31. Her iki kararda da sade-
ce üye Abdullah Üner karşı oy kullanmıştır.
51
E.2011/59, K.2012/34.