

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gäfgen Kararı Bağlamında Ceza Muhakemesinde ...
334
duriyet devam ettiği için hukuka aykırı oldukları belirtilmiştir. FBM,
delil olarak kabul edilemeyecek bulguları bu ifadelerle sınırlamıştır.
Buradan hareketle yasaklanmış yöntemlerle kendisinden alınan ifa-
deler sonucu soruşturma makamları tarafından öğrenilen çocuğun
cesedi gibi bulguların, ceza davasından dışlanacaklarına ve kullanıl-
mayacaklarına dair bir beyanda bulunması için başvurucunun yaptığı
başvuruyu reddetmiştir
22
. FBM’nin kararının ilgili bölümü şu şekildir:
“Ceza Muhakemesi Kanununun 136a maddesine aykırılığın, bir ifade so-
nucu elde edilen bulguların delil olarak kullanılmamasını gerektirecek kadar
geniş bir etkisi yoktur. Mahkememiz, müelliflerin ve mahkemelerin uzlaştırıcı
(Mittelmeinung) görüşlerine katılmaktadır; buna göre, olayın içinde bulun-
duğu özel şartlar içinde menfaatler dengelenmelidir; bu denge bakımından
özellikle temel haklara ilişkin maddeler gibi, hukuk düzeninin açıkça ihlal
edilip edilmediği ve soruşturma konusu suçun ağırlığı dikkate alınmalıdır.
Mevcut olayda fiziksel şiddet uygulama tehdidi şeklinde sanığın temel hak-
larına yöneltilen müdahalenin ağırlığı ile bir çocuğun öldürülmesi şeklinde
sanığa isnat edilen ve soruşturulması gereken suçun ağırlığı tartıldığında söz
konusu suç, sanığın ifadesinin bir sonucu olarak özellikle çocuğun cesedinin
bulunması ve daha sonra yapılmış otopsi gibi bulguların kullanılmaması tale-
bi karşısında ağır basmaktadır.”
Bu ise bizde FBM’nin aslında hukuka aykırı delillerin uzak etkisi
kuramını dışladığını, hukuka aykırı yöntemlerde elde edilen delillere
dayanılarak elde edilen delillerin belli koşullar halinde kullanılması-
nın mümkün olduğunun kabul edildiği düşüncesinin oluşmasına yol
açmıştır. Ancak kararda da belirtildiği üzere bu bakış açısı aslında Al-
man ceza muhakemesi hukuku öğretisinde ve mahkeme kararlarında
görülen ve korunan hukuksal yararları değerlendirmek suretiyle hu-
kuka aykırı yollardan elde edilen delillerin kullanılıp kullanmayacağı-
na karar veren görüştür.
Tüm bunlardan sonra MG, suçlamalara cevap olarak JM’yi öldür-
düğünü ikrar etmiş; hatta başlangıçtan beri JM’yi öldürme amacıyla
hareket ettiğini de itiraf etmiştir. Mahkeme, 28.7.2003 tarihinde MG’yi
zorla kaçırma ve kasten öldürme eyleminden dolayı kendisini suçlu
bulmuş ve müebbet hapse mahkum etmiştir
23
. Bazı Alman yazarlar so-
22
Gäfgen v. Almanya, §31.
23
LG Frankfurt, 5-22 E. 2/03 3490 K. 230118/02,
http://juris.de.