

TBB Dergisi 2014 (111)
Murat Volkan DÜLGER
337
yasak, ilgili kişinin haklarına aykırılıkları telafi etmek için, CCP’nin
136a/3 fıkrasında öngörülmüş, ancak ceza davasının görülmesine en-
gel oluşturabilecek önemli usule ayrılık koşulları yasada yer almamış-
tır. Örneğin, başvurucunun iddiasında yer aldığı üzere, mahkemelerin
yasak yöntemlerle elde edilen delillerin dışlanması yasada belirtilmiş
iken bunun muhakemenin yapılmasını engellemesi yasada belirtilme-
miştir. Bu durumda başvurucu, söz konusu soruşturma yöntemlerinin
neden sadece bu suretle elde edilmiş ifadelerin kullanılmasını yasak-
lamakla kalmaması, fakat ayrıca aleyhindeki ceza davasının görülme-
sine karşı bir engel oluşturması gerektiğini açıklayamamıştır. Federal
Anayasa Mahkemesi ikinci olarak, başvurucunun Bölge Mahkemesi-
nin tehdit altında alınan ikrarın bir sonucu olarak elde edilen bulgula-
rın davadan dışlanması talebini reddetmesiyle ilgili olarak başvurucu-
nun yaptığı anayasa şikayetini de temelsiz bulmuş, başvurucunun bu
meseleyi Federal Adalet Mahkemesi önünde ileri sürmemiş olduğunu
belirtmiştir.
Bu yargılama sürecinin sonucunda Alman Mahkemeleri, MG’ye
uygulanan işkence tehdidinin hukuka aykırı olduğunu ve bu tehdit
neticesinde elde edilen ikrarın yargılama esnasında ispat aracı olarak
kullanılamayacağını; buna karşın, MG’nin ikrarının neticesinde elde
edilen çocuğun cesedi, tekerlek izleri ve diğer delillerin MG’nin mah-
keme önünde kendi isteğiyle verdiği ikrarın tevsik edilmesinde kulla-
nılabileceğini kabul etmişlerdir
28
.
Bu esnada başvurucunun, polis memurları D ve E hakkında, ken-
disine işkence yaptıkları iddiası ile Frankfurt Bölge Mahkemesinde suç
duyurusunda bulunması sonucunda bu kişiler hakkında ceza davası
açılmıştır. Bölge Mahkemesi vermiş olduğu kararda, başvurucuya uy-
gulanan sorgu yönteminin hukuka uygun olmadığını belirtmiş, Ana-
yasanın 1. maddesindeki insan onurunu ihlal eden bu yöntemin kul-
lanılmasının gerekliliği savunmasına itibar etmemiştir. FBM’ye göre
insan onuruna saygı, Anayasanın 104/1. maddesinin 2. cümlesinde ve
AİHS’in 3. maddesinin merkezinde yer almaktadır. İnsan onurunun
28
Antoine Buyse, “Introductory Note to European Court of Human Rights (Grand
Chamber): Gäfgen v. Germany”, International Legal Materials, American Society
of International Law, Washington D.C., Vol.49, No.6, 2010, s.1597.