

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gäfgen Kararı Bağlamında Ceza Muhakemesinde ...
342
açıkça kastla (önceden tasarlanarak) hareket edildiğini belirtmekte-
dir. Kararda ayrıca belirtilen bir diğer husus da başvurucunun sorgu
odasında gözaltında bulunduğu sırada kelepçeli olduğu ve dolayısıyla
korunmasız ve kısıtlı bir durumda bulunduğunun anlaşıldığıdır. Buna
göre Mahkeme kararında, Alman ulusal mahkemelerinin yaptığı tes-
pitler ve kendi önündeki verileri göz önünde tutarak, JM’nin yaşamı-
nın kurtarılabileceğine inanan polislerin bu sorgulama yöntemine ikna
olduklarını belirtmektedir
53
. İleride 6. madde açısından yapılan değer-
lendirmede görüleceği üzere, bu nitelendirme Mahkemenin kararında
etkili olmuştur.
AİHM önünde yapılan yargılamalarda sivil toplum örgütlerinin
ve hükümet tarafının danışmanlarının davaya katılması ve görüş
bildirmesi sıkça karşılaşılan bir durum olmaya başlamıştır. Öte yan-
dan başvurucu tarafından mağdur edilen kişilerin davaya katılması
ise ancak istisnai durumlarda uygulanan bir yöntemdir. Bu davanın
önemi ve etkileri nedeniyle söz konusu istisnai durum uygulanmıştır.
Bu kapsamda hem JM’nin anne ve babası hem de bir sivil toplum ku-
ruluşu olan Redress Trust mahkemede dinlenmiş ve görüşlerini sun-
muşlardır. Nitekim Mahkeme kararında, katılan her iki tarafın da gö-
rüşlerine yer vermiştir. JM’nin anne ve babası Hükümetin görüşlerini
desteklerken, Redress Turst ise işkence tehdidi mağduriyeti açısından
MG’nin yanında yer almıştır
54
. Bu bağlamda Redress Trust, özellikle
Yunanistan davası
55
ile Akkoç v. Türkiye
56
davasında Sözleşme or-
ganlarının yaptıkları tespitlere dayanarak belirli bir eylemin işkence
oluşturabilmesi için, fiziksel yaralamaya sebebiyet verilmiş olmasının
gerekmediğini vurgulamıştır. Zihinsel tahribatın kendisi de yaygın bir
işkence biçimidir; dahası Mahkeme, Sözleşmenin 3. maddesinin ya-
saklandığı bir eylemle sırf tehdit etmenin bile, bu maddeyi ihlal edebi-
leceğini teyit etmektedir
57
.
Somut olayda AİHM, işkence tehdidinin önemli derecede korkuya,
ıstıraba ve ruhsal acıya yol açtığını belirtmiştir. Zira MG, cesedi nereye
sakladığını itiraf etmesi için, önemli ölçüde tehdit edilmiştir ve bu teh-
53
Gäfgen v. Almanya, §95, 105, 106.
54
Buyse, s. 1597, 1598.
55
12 Yearbook 170, 1969, s.461.
56
Başvuru No. 22947/93 ve 22948/93, ECHR 2000-X, §25 ve 116, 117.
57
Campbell ve Cosans v. Birleşik Krallık, seri A no.48, 25.2.1982, §26.