Background Image
Previous Page  361 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 361 / 533 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gäfgen Kararı Bağlamında Ceza Muhakemesinde ...

360

meler açısından da geçerli olduğu üzere hiçbir mahkeme önüne gelen

uyuşmazlık hakkında karar vermekten kaçınamaz. Ulusal mahkeme-

ler açısından geçerli olan bu ilke evleviyetle ulusal üstü bir mahkeme

açısından da geçerlidir. Bu kuralın geçerli olmaması için mahkeme

önüne götürülen uyuşmazlığın ulusal ve ulusal üstü mahkemelerin

yetki sahasına girmemesi gerekir ki bu en başta kabul edilebilirlik süz-

gecinden geçirilirken yapılmaktadır. Bize göre kabul edilebilirlik aşa-

masından geçmiş bir başvurunun belli bir kısmı için karar verip belli

–ve en önemli– kısmı için karar verilmesine gerek olmadığının belir-

tilmesi, Mahkemenin söz konusu olay karşısında aciz kaldığını beyan

etmesi anlamına gelmektedir.

Öte yandan, yargılamanın sonucunda bu durum MG açısından

bir avantaj oluşturmasa da, bir an için bunun bir avantaj oluşturduğu

kabul edildiğinde dahi, mağdurun karşılaşmış olduğu işkence tehdidi

(ve birçok olayda işkence ve/veya kötü muamele) dikkate alındığında,

böyle bir muameleye tabi olmanın bir avantaj gibi gösterilmesi, bize

göre mantıklı ve hukuki değildir. Bu mantıkla hareket edildiğinde,

hukuka aykırı delil elde etme ve kullanma yasağının sıkı bir şekilde

uygulandığı hukuk sistemlerinde kendilerinden delil elde etmek için

işkence ve kötü muameleye tabi tutulan suçlular bunun bir avantaja

dönüşeceğini düşünerek memnun olacaklar ve hatta bunun kendileri-

ne uygulanmasını isteyeceklerdir. Peki ayrım yapılmaksızın suç şüp-

hesi altında olan masumlara da bu muamelenin uygulanması halinde

masum kişinin duygu durumu ve avantajı ne olacaktır? Bize göre bu

yanıtı olmayan bir sorudur. Bir masumun suçsuz yere mahkum ol-

masındansa yüz suçlunun dışarıda olmasının yeğlendiği bir hukuk

sisteminde, insan onurunun korunmasının önemli bir parçası olan bu

alanda böyle bir avantajdan bahsetmek bize göre yerinde bir tercih

değildir. Bunun MG açısından gerçekten bir avantaj olup olmadığını

aşağıda yer alan bölümde ayrıca inceleyeceğiz.

II. AİHS’in 6. maddesinin İhlali Açısından Kararın

Değerlendirilmesi

Başvurucu, yukarıda açıklanan 3. maddeye ilişkin ihlal iddiasının

yanında bu suretle kendisinden alınan ikrarın bir sonucu olarak elde

edilen delilin kabul edilmesinin ve kullanılmasının adil yargılanma