Background Image
Previous Page  363 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 363 / 533 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gäfgen Kararı Bağlamında Ceza Muhakemesinde ...

362

verilecektir. Bundan sonra AİHM’in bir postulat olarak kabul ettiği ve

hem AİHM’in hem de Alman Mahkemelerinin yargı çevresi açısından

geçerliliğini kabul ettiği dışlama kuralı ve sınırları incelenecektir. Son

olarak da AİHM’in adil yargılanma hakkının ihlalini kabul etmemesi-

nin gerekçesi açıklanacaktır.

Özet olarak ifade etmeliyiz ki Mahkemeye göre yargılama; AİHS’in

6. maddesi kapsamında tamamen adil gerçekleşmiştir; çünkü MG’ye

yargılama esnasındaki (mahkeme önündeki) itirafından yola çıkılarak

mahkumiyet hükmü verilmiştir. Bu itirafın, MG’nin mağduru olduğu

kötü muameleyle bir ilgisi bulunmamakta

129

ve bu bağlamda mağduri-

yet statüsünün devam etmesinin bir önemi kalmamaktadır.

1. İddialar ve Savunmalar

Başvurunun ilk olarak değerlendirildiği Dairede, Sözleşmenin 6.

maddesinin 1 ve 3. fıkralarının ihlal edilmediğine karar verilmiştir.

Daire, soruşturma sürecinde yasak yöntemlerle sorgulamanın devam

eden etkisi nedeniyle, başvurucunun yargılama öncesinde soruşturma

makamlarına verdiği ifadelerin Bölge Mahkemesi tarafından kullanıl-

madığını gözlemlediğini belirtmiştir. Buna karşın ulusal mahkemenin,

başvurucudan alınan ifadelerin dolaylı bir sonucu olarak elde edilen

bazı bulguları kullandığı tespit edilmiştir. Daire, Sözleşmenin 3. mad-

desine aykırı olarak hukuka aykırı şekilde alınan bir ikrarın meyvesi

olarak elde edilen delillerin kullanılmasının, tıpkı ikrarın kendisinin

kullanılmasında olduğu gibi, yargılamayı bir bütün olarak adil olmak-

tan çıkaracağına dair güçlü bir karine bulunduğunu ifade etmiştir. An-

cak somut olayın özel şartları içinde başvurucunun mahkumiyeti için

asıl temel alınan olgunun yargılama sırasında verdiği yeni ikrar oldu-

ğu belirtilmiştir. Tartışma konusu maddi deliller (real evidence) de da-

hil olmak üzere diğer bulgular, sadece bir yan (accessory) delil niteli-

ğinde olup, sırf ikrarın doğruluğunu kanıtlamak için kullanılmışlardır.

Daire, tartışma konusu delillerin kabulü karşısında, başvurucunun

duruşmada ikrardan başka bir savunma seçeneğinin kalmadığını ileri

sürmesine, ikna olmadığına işaret etmiştir. Daireye göre, başvurucu

müdafi yardımı aldığı ulusal mahkeme önündeki davada, pişmanlık

129

Ast, s.1400.