Background Image
Previous Page  383 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 383 / 533 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Gäfgen Kararı Bağlamında Ceza Muhakemesinde ...

382

hakikati teyit etmek için kullanılmıştır. AİHM,

“böylece, yasaklanmış so-

ruşturma metotlarından başvurucunun mahkumiyetine ve hükümlülüğüne

uzanan sebep zincirinde reddedilen gerçek deliller yönünden bir kırılma oldu-

ğu söylenebilecektir”

sonucuna varmıştır

206

.

Mahkemenin altı hakimi aynı görüşte değillerdir

207

. AİHS’in 3.

maddesinin ihlali ile MG’nin itirafı ve hatta mahkumiyeti arasında

bir ilişki olduğunu öne sürmüşlerdir. Yargılamanın ilk gününde MG,

reddedilen delillerin dışlanması için bir ön talepte bulunmuştur. Söz

konusu talebin reddedilmesiyle MG, gerçekte sadece kanıtlanan hu-

susları itiraf etmiştir. MG’nin savunma stratejisinin bu noktaya bağlı

olduğu açıkça görülmektedir. Bu sebeple red, somut itirafın şartı ol-

muştur.

Mahkeme tarafından 6. maddenin ihlalinin olmadığı kararına gi-

den akıl yürütme şu şekilde yapılmıştır: Bu problemi analiz etmek için

Sözleşmenin 3. maddesinin ihlalinin mahkumiyet hükmü üzerindeki

etkisi ile AİHM’in ilke olarak kabul ettiği dışlama kuralının etkisinin

ayrımını yapmak çok önemlidir. Elbette ki MG’nin ön talebinin reddi

itirafın şartıdır ve bu açıdan yargılama ve mahkumiyet ile ilgisi var-

dır. Ancak bu, konu ile alakalı değildir. Dışlama kuralının asıl amacı,

AİHS’in 3. maddesinin ihlallerinin, mahkumiyet hükmünü etkileme-

sinin önlenmesidir. Bu sonuç, Mahkemenin, yargılamanın ve kararın

meşruluğuna ilişkin argümanından çıkmaktadır. Mahkumiyet hük-

mü, Sözleşmenin 3. maddesinin ihlalinden hiçbir şekilde etkilenmeye-

bilir. Ancak söz konusu davada, mahkumiyet ve hüküm, Sözleşmenin

3. maddesinin ihlal edilmesiyle bulunan delillere dayanmamakta veya

çok az dayanmaktadır. Bu, dışlama kuralının amacına ulaşıldığının ge-

rekçesidir. MG’nin itirafı, Sözleşmenin 3. maddesinin ihlalinin sonucu

değildir. Bu, dışlama kuralının ihlalinin Mahkemece ilanının sonucu-

dur. Ancak bir mahkemenin hatalarına tepki göstermenin en doğru

yolu, her zaman bir üst mahkemeye başvurmaktır. Bu sebeple, Mahke-

menin hatasının MG’nin itiraf özgürlüğünün dışlanmasında bir etkisi

yoktur

208

. Dolayısıyla MG’nin itirafı, AİHM’in deyimiyle

“nedensellik

zincirini

kırmaktadır”

209

. Bu, tabii nedensellik anlayışının bir sorunu

206

Gäfgen v. Almanya, §180.

207

Gäfgen v. Almanya, muhalif Rozakis J.

208

27 BGHSt 355, 358 ile uygunluk içinde.

209

Gäfgen v. Almanya, §180.