

TBB Dergisi 2014 (111)
Murat Volkan DÜLGER
391
terdiğinden, başvurucunun ikrarı J.’yi öldürme kastını ve ayrıca ardındaki
saiki de kanıtlamıştır. Bu unsurlar karşısında Mahkeme, yargılamanın ba-
şında söz konusu delillerin kullanılmaması talebinin reddedilmesinden sonra
başvurucunun sessiz kalamayacağına ve ikrardan başka bir savunma seçeneği
bulunmadığına ikna olmamıştır. Bu nedenle Mahkeme, soruşturma sürecin-
de Sözleşme’nin 3. maddesine aykırılığın, başvurucunun duruşmada ikrarda
bulunması üzerinde etkisi bulunduğuna da ikna olmamıştır
228
.
Sanık hakları konusunda Mahkeme, başvurucuya yargılama sırasında
söz konusu maddi delillerin kabulüne itiraz etme fırsatı verildiğini ve başvu-
rucunun bu fırsatı kullandığını, Bölge Mahkemesinin de bu delilleri kullanıp
kullanmama konusunda takdir yetkisi bulunduğunu gözlemlemektedir. Dola-
yısıyla başvurucunun sanık hakları bu yönden de göz ardı edilmiş değildir
229
.
Mahkeme, başvurucunun yargılama sırasında kendini suçlamama hak-
kının korumasından yoksun bırakıldığını iddia ettiğini kaydeder. Yukarıda
söylendiği gibi, bir kimsenin kendini suçlamama hakkı, iddia makamının sa-
nık aleyhindeki iddiasını, sanığın iradesi hilafına baskı ve zorlama metotla-
rıyla elde edilen delillere başvurmadan kanıtlayacağını varsayar. Mahkeme,
ulusal mahkemelerin başvurucunun mahkumiyetini, başvurucunun suçlulu-
ğunu kanıtlamak üzere söz konusu maddi delillere başvurmadan, yargılama
sırasında verdiği ikinci ikrarına dayandırdığına dair yukarıdaki tespitlerine
göndermede bulunur. Dolayısıyla Mahkeme, başvurucu aleyhindeki davada
kendini suçlamama hakkına uygun davranıldığı sonucuna varmaktadır
230
.
Mahkeme, başvurucuyla ilgili olayın özel koşulları içinde, insanlık
dışı muamele vasıtasıyla ifade alınmasından sonra toplanan söz konu-
su maddi delillerin dışlanması talebinin reddedilmesinin, başvurucu-
nun mahkumiyeti ve cezası üzerinde bir etkisi bulunmadığı sonucuna
varmaktadır. Başvurucunun sanık haklarına ve kendini suçlamama
hakkına da saygı gösterildiğinden, yargılamanın bir bütün olarak adil
olduğu kabul edilebilir. Buna göre Sözleşme’nin 6(1) ve (3). fıkraları
ihlal edilmemiştir
231
”.
228
Gäfgen v. Almanya, §184.
229
Gäfgen v. Almanya, §185.
230
Gäfgen v. Almanya, §186.
231
Gäfgen v. Almanya, §187, 188.