

TBB Dergisi 2014 (111)
Aykut ERSAN
91
benimsediği dini değerlerinin aşağılanmasının hedefi olan kişinin bel-
li veya belirlenebilir olması hâlinde buradaki suç değil de, TCK md.
125/3c’deki kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan de-
ğerlerden bahisle hakaret suçu oluşacaktır.
3.2. Manevi Unsur
Suçun oluşması kastın varlığına bağlı olmakla birlikte (TCK md.
21/1), taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde ceza-
landırılır (TCK md. 22/1).
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
suçu düzenlemesinde ise, buradaki suç tiplerinin taksirle işlenebile-
ceğine dair bir düzenleme bulunmadığından, bu suç tipleri yalnızca
(doğrudan veya olası kastla) kasten işlenebilen suçlardır
41
. Bu açıdan
kişi, örneğin halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımın-
dan farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin
ve düşmanlığa alenen tahrik ederken, bu farklı özellikleri bilmeli ve
tahrik konusunda isteyerek hareket etmelidir. Yine ikinci ve üçüncü
fıkralardaki suç tipleri bakımından önemli olan aşağılama kastının söz
konusu olduğu fiildir, yoksa örneğin bir bilimsel çalışmada bir ırka
ilişkin bilimsel sonuçları ihtiva eden ifadeler, aşağılama olarak nite-
lendirilebilecek ifadeler olsalar bile, aşağılama kastının bulunmaması
nedeniyle suç olarak nitelendirilemeyecektir
42
.
Elbette kişinin, örneğin bir kişi grubunu, bunların halkın sosyal
sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip
bir kesimini oluşturduğunu bilmeksizin, bu konuda farklı özellikle-
re sahip diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahriki
ya da tahrikin aleni olarak icra edildiğinin bilinmemesi şeklinde hata
hâlinde bulunması durumlarında ise, fiilin icrası sırasında suçun ka-
nuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bu kişi, kasten hareket et-
miş kabul edilemeyecektir. Bu hata hâli dolayısıyla taksirli sorumluluk
hâli saklı olmakla birlikte, bu suçun taksirle işlenebileceğine dair açık
41
Soyaslan, s. 524; Parlar/Hatipoğlu, s. 3387-3388; Alman Ceza Kanunu’ndaki tah-
rik bakımından benzer suç tipinin manevi unsuru bakımından, maddenin lafzın-
da hedefe yönelmiş bir fiilden bahsedildiği, bu nedenle de adeta bir amaç, saik
arandığı kabul edilmektedir. Bkz.: Krauß, § 130 - Kn. 128; Lenckner/Sternberg-
Lieben, § 130 - Kn. 24; 765 sayılı TCK’deki benzeri düzenlemenin lafzından ha-
reketle failin saikinin de aranması yönünde bkz.: Gökcen, s. 296; bu görüşün aksi
yönünde bkz.: Cihan, s. 127.
42
Özgenç, “Suç Teşekkülü, Düşünceyi Açıklama ve Örgütlenme Hürriyeti”, s. 61.