

TBB Dergisi 2014 (112)
Mahmut ŞEN
167
de mevcut olması ve hukuk yolunun uygulanmasının devlet yetkili-
lerinin eylem ya da ihmalleriyle engellenmemesi gerekir
25
. Buna ek
olarak hukuk yolu, makul sürede yargılama yapabilecek ve ihlal varsa
hemen giderebilecek tarzda şekillendirilmelidir. Bu durumda etkili-
lik, hak ihlali iddiasında bulunan kişiye, başvurusu halinde makul
bir süre içerisinde ihlale neden olduğu iddia edilen işlemi tamamen
durdurabilecek veya sonuçlarını askıya alabilecek bir hukuk yolunun
sağlanmasını zorunlu kılmaktadır
26
.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşmeye taraf olan devletle-
rin, genel olarak yargılama usulüne ilişkin kuralları belirlemede tak-
dir yetkilerinin bulunduğunu kabul etmektedir. Ancak, Sözleşmenin
13. maddesi kapsamında, hak ihlali iddiasında bulunan kişiye etkili
bir hukuki başvuru yolunun sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi
için yargılama sürecinde mahkemeye tanınmış olan yetkiler ve başvu-
rana tanınan usuli haklar konusunda belli kriterler aramaktadır.
Bu kriterlerden birisi, Jabari-Türkiye kararında belirtilen, hak ih-
lali iddiasının esasını karara bağlama hususunda yetkili olan mahke-
menin, yargılamanın her aşamasında ihlalin önlenmesi için gerekli
kararları vermeye de yetkili olması gerektiğidir.
Bahsedilen davada, İran vatandaşı olan ve evlilik dışı ilişki yaşa-
dığı iddiasıyla ülkesinde işkence görme riski bulunan davacının, sınır
dışı edilmesine ilişkin işleme karşı açtığı davada, idare mahkemesin-
ce, iç hukuktaki düzenlemede (işlemin açıkça hukuka aykırı olması
ve telafisi güç veya imkansız zararın birlikte gerçekleşmesi) aranan
şartları taşımayan yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiştir.
AİHM, iç hukukta yürütmenin durdurulması benzeri geçici hukuki
koruma tedbiri verilebilmesi için aranan şartların, Sözleşmenin 13.
maddesine uygun olması gerektiğini, bu kapsamda uyuşmazlığın
esası hakkında karar verme yetkisi bulunan ulusal otoritenin, geçici
tedbiri alma konusundaki takdir yetkisinin geniş olması gerektiğini
belirtmektedir.
25
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 08.07 .1999 tarihli Çakıcı/Türkiye kararı,
http://hudoc.echr.coe.int, erişim tarihi:01.13.2014
26
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 13 Aralık 2012 tarihli De Souza Rıbeıro/
Fransa kararı,
http://hudoc.echr.coe.int, erişim tarihi: 15.03.2014