

İdare Hukukunda Yürütmenin Durdurulması Kurumunun Evrensel Normlara Uyumu
168
AİHM’ne göre, iç hukukta yürütmenin durdurulması kararı için
aranan iki şartın birlikte gerçekleşmesini arayan idare mahkemesi, da-
vacının İran’a sınır dışı edilmesinden kaynaklanan korkularının gerçek
nedenini irdelememiştir. Ankara İdare Mahkemesi, davacının başvuru-
su üzerine, sınır dışı edilme kararını, daha zorlayıcı bir sorun olan baş-
vuranın korkuları bakımından değil, şekli bir yasallık bakımından de-
ğerlendirmiştir. AİHM, başvuranın Ankara İdare Mahkemesi önündeki
davasında, ilgilinin bütün korkularına rağmen mahkemece yürütmenin
durdurulması kararı alınamadığı için, mahkemeye yapılan başvurunun
etkili bir iç hukuk yolu olarak değerlendirilemeyeceği kanaatindedir.
Türk hükümeti tarafından bu davada yapılan savunmada,
Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan hükümler hatırlatılarak idari
yargı yerlerinin, idari bir işlemin telafisi güç zararlara neden olması
ve açıkça hukuka aykırı olması halinde yürütmeyi durdurma kararı
almakla yetkilendirildiklerini belirtmiş ve mahkemece talebin redde-
dilmesine karşı itiraz müessesesi bulunduğu hatırlatılmıştır.
AİHM, Sözleşme’nin 13. maddenin temel hak ve özgürlüklerin
iç hukuk düzeninde tam anlamıyla uygulanmasını sağlayacak bir iç
hukuk yolunun mevcudiyetini güvence altına aldığını, bu nedenle,
söz konusu maddenin sözleşmeci taraflara bu hüküm uyarınca yü-
kümlendikleri taahhütlere ne şekilde uyacakları hususunda belli bir
takdir hakkı tanımış olmasına rağmen, Sözleşme uyarınca yapılan bir
şikayeti araştırmak ve bu şikayetin sebebini ortadan kaldırmakla gö-
revli bir ulusal makamın mevcudiyetini sağlayan bir iç hukuk yolunu
gerektirdiğini, iç hukuk makamlarının başvuranın İran’a gönderildi-
ği takdirde tehlikede olacağı iddiasını iç hukukta yer alan mevzuat
yüzünden değerlendirmediklerini, Ankara İdare Mahkemesi’nin baş-
vuranın sınır dışı edilmesi sonucunu doğuran kararının bütünüyle
iç hukukta yer alan hükümler doğrultusunda alındığını, bununla
birlikte işkence ve kötü muamele görme ihtimalinin gerçekleşmesi
halinde zararın telafisinin mümkün olmaması ve işkence yasağını
düzenleyen Sözleşmenin 3. maddesine AİHM’nin verdiği önem göz
önüne alındığında, 13. madde uyarınca etkili bir iç hukuk yolu kavra-
mının, 3. maddeye aykırı bir muameleyle karşılaşma korkusuna iliş-
kin haklı gerekçeler mevcutsa, bağımsız ve kapsamlı bir incelemeyi
gerekli kıldığını, Ankara İdare Mahkemesi’nin bu tür koruma önlem-