Background Image
Previous Page  331 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 331 / 413 Next Page
Page Background

Yeşilçam’dan Popüler Hukuk Kültürüne Mesajlar

330

Sevgililer arasındaki bakışmalar, sanık sandalyesindeki iyi karakterle-

rin mahkemede savcı ya da avukat olarak kendisini suçlayan oğluna

ya da sevgilisine sevgi, şefkat ve aynı zamanda mesleğinin gereğini

yaptığı düşüncesiyle onunla gurur duyduğunu gösterir bakışmalar

ve bu bakışmaların karşısında savcı veya avukatın kin dolu bakışları,

izleyiciler arasında yanlış anlamalar sonucunda ayrılan eş-sevgilinin

sanık sandalyesinde oturan ve her ne olursa olsun masumluğuna

inandığını kanıtlayan bakışmalar sürekli gösterilerek mahkemede

yargılanan karakterlerin çektiği acı ve duygusallık film izleyicisine de

yaşatılır.

Bunun yanı sıra, yine melodramların özelliklerinden biri olan

“uzun diyaloglar” filmlere damgasını vurur. Bu uzun diyaloglar sa-

nık sandalyesinde oturan “masum” karakterin avukat veya savcı oğlu

veya sevgilisi tarafından sanığın masumiyetine inanmayarak ondan

geçmişteki ayrılığın intikamını almak istermişçesine ve yargılanan

her kim olursa olsun görevini kötüye kullanmadan kimseye ayrıcalık

göstermeden yapılan suçlamalarla, hakaretlerle dolu konuşmalardır

(Ekmekçi Kadın, Kelepçeli Melek, Söz Müdafaanın, Mahkûm). Sanık

tarafından yapılan tüm konuşmalar, suçsuzluğunu ispat etmek veya

işlediği suça meşruluk kazandırmak amacıyla ağlamaklı ses tonuyla

veya dokunaklı, itaatkâr konuşma tarzıyla vurgulanmaktadır.

Tüm melodramlarda olduğu gibi Yeşilçam melodramlarındaki

mahkeme sahnelerinde “rastlantılar” önemli bir yere sahiptir. Çünkü

film boyunca rastlantılarla yaşanan yanlış anlamalar yine rastlantı-

larla ve beklenmedik bir anda gelen tanık veya itirafla mahkemede

çözüme kavuşur (Şakayla Karışık, Ekmekçi Kadın, Katiller De Ağlar,

Kelepçeli Melek, Ana Hakkı Ödenmez, Söz Müdafaanın, Gönülden

Yaralılar, Mahkûm).

Her şeyin tersten gösterildiği bir dünyadır Yeşilçam melodramla-

rı. İyi zannedilen kötü, kötü zannedilen iyidir. İyi şartlarda yaşayanın

namussuzluğu, kötü şartlarda (pavyonlarda, randevu evlerinde) yaşa-

yanların iffetliliği vurgulanır. Fakir, hasta ve karnı aç birisine yardım

için fırından ekmek çalar. Zenginin imkânı vardır ancak yardım yap-

mak aklına gelmez. Ekmeğin fırından çalınması da tesadüf değildir.

Zira bir tarafta bir parça ekmeğe muhtaçlık, diğer tarafta ekmeğin en

bol olduğu yer; fırın gösterilir. Bu, Yeşilçam melodramlarında tercih