

Yabancı Irk ve Millet İsimlerinin Soyadı Olarak Kullanılması Yasağı ve Bir Anayasa...
42
ma organına bir yetki tanıyarak haklar bakımından tehlikeli bir yolu
açabilecek niteliktedir. Kanun gücü marifetiyle dayanışmanın, millet
bütünlüğünün, tasa ve kıvanç ortaklığı gibi ‘ulvi’, ‘manevi’, müphem
terimlere, bir hakkın kullanılmasını kısıtlayan bir kuralın anayasallığı
denetlenirken yer verilmesi isabetli görünmemektedir.
Yüksek mahkeme, iptali istenen kuralı bir anlayışın tezahürü
olarak görmektedir. Fakat bu anlayışın özellikleri arasında saydığı
bazı sıfat veya sıfatlar apaçık anlaşılmamakta ya da birbiriyle çeliş-
mektedir. Mesela, “çoğunluğun içinde azınlığın hak ve hürriyetle-
rinde ayrımcılık yapılmasını engelleyen” deyimi izaha muhtaçtır.
Şöyle ki, ayrımcılığa karşı korunan öznenin çoğunluk mu, yoksa
azınlık mı olduğu belirsizdir. Zira mahkeme bu özellik ile “birleşti-
rici, bütünleştirici” bir hukuk siyasetini bağdaştırmaktadır. Soyadı-
na müdahaleyi göze olacak düzeyde vatandaşların ortak yanlarını
artırmaya çalışan bir kanun koyucunun aynı kuralla azınlığa karşı
uygulanabilecek bir ayrımcılığı bertaraf edebilmesi mümkün mü-
dür? Yüksek mahkeme, birleştirici tutumun kurala yansıdığına kuş-
ku duymamaktadır. Öyle ki, bu kuralla yasama erki, “ulusal aidiyet
ilkesi içinde anayasal birliktelik altında aynı topraklarda ve ortak
atmosferde yaşayan vatandaşlar yönünden ulus kimliği ve dili altın-
da toplanan bir dil kimliği anlayışı getirmiştir.”. Soyadı, bu halde, dil
ve millet birliğini sağlayan bir araç görünümündedir. Görünen o ki,
mahkeme ayrımcılık yasağını ayrı seçimler yapma hakkını sınırla-
yacak şekilde algılamaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin soyadı kullanımına ilişkin
kararlarına değinmekten geri kalmayan Anayasa Mahkemesi, nüfu-
sun eksiksiz kaydedilmesi, kişisel kimlik tespiti veya belli bir ismi
taşıyanların belli bir aile ile bağlantılarının kurulabilmesi gibi kamu
yararının gerekleri uyarınca soyadı değiştirme imkanına kanuni sınır-
lamalar getirilebileceği; kanun koyucunun bu sınırlamaları da kendi
devletiyle ilgili tarihi ve siyasal yapısına bağlı kalarak seçmesinde tak-
dir hakkının bulunduğuna ilişkin hükümlerin Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 8. maddesinde düzenlenen özel hayatın ve aile hayatı-
nın korunması ilkesine uygun olarak AİHM tarafından tesis edildiği-
ni vurgulamıştır.