Background Image
Previous Page  69 / 341 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 69 / 341 Next Page
Page Background

Aydınlanma ve Ceza Hukuku

68

ların aksine, zihnini kullanarak, yani numenal dünyanın yardımıyla,

nesnelerin fenomenal dünyasının nedenselliğinden kurtulabileceğini

iddia etmiştir

Böylelikle Kant’a göre, bir insan davranışının iyi olarak nitelendi-

rilebilmesi için, insan zihninin bir ürünü olan bütüncül, zorunlu, ge-

nel ve koşulsuz kategorik bir buyruktan, yani ahlak yasasından kay-

naklanması gerekir. Bu sayede, ahlaki ödevini gerçekleştiren insan,

fenomenal dünyanın nedenselliğinden ve kendi itkilerinden sıyrılarak

kendini özgür kılacaktır.

51

Kant’ın “

Her seferinde öyle eyle ki, eyleminin ilkesi aynı zamanda genel

bir yasa olabilsin.

” ifadesi, kendi kişisel güdü ve çıkarlarından soyutlan-

mış insanı ifade etmektedir. Bu bağlamda Kant’a göre, ceza korkusu

ve göreneğe uyma zorunluluğu gibi etkenlerle gerçekleştirilen iyilik

gerçek iyilik değildir.

52

Kant’ın kategorik buyrukları öne sürmesiyle,

irade unsuru, diğer ülkelerin aksine Almanya’nın gündeminde daha

çok kalmış ve insan, rasyonel, bilinçli, özgür ve kendine yeten bir canlı

olarak algılanmıştır.

53

Kant, devletin kökeni ve doğasıyla ilgili düşüncelerinde, dev-

letin amacının ahlaki değerleri gerçekleştirmek olduğunu savunan

Rousseau’nun bir adım önüne geçerek özgürlüğü ahlak yasası olarak

tanımlamıştır ve Montesquieu’nun savunduğu kuvvetler ayrılığı ol-

madan bir hukuk devletinin oluşamayacağını belirtmiştir.

54

Böylelikle

Kant, aklın kamusal kullanımı söz konusu olduğunda özgür olması

gerektiğini, başka türlü bir politik kısıtlamaların Aydınlanmanın te-

melinde yatan düşüncelere engel olacağını savunur ve insanın kendi-

sinin bir amaç olduğunun altını çizer.

Kant’ın yukarıdaki düşüncelerinin, aşağıda da görüleceği üzere

ceza hukukunda, ölçülülük ilkesi, garantörsel ihmali suçlar

55

, huku-

51

Gökberk; s.361 vd.

52

Hançerlioğlu, 244 vd.

53

Dunning, a.g.m s.197

54

Karl Doehring, Genel Devlet Kuramı, Çev. Ahmet Mumcu, İnkılap, Ankara, 2002,

s.101

55

Failin ihmali hareketinden dolayı kasten bir icra hareketinde bulunmuş gibi so-

rumlu tutulmasına neden olan hukuki ilişkiye denir.(Hakan Hakeri, Ceza Hu-

kuku Genel Hükümler, Adalet, Ankara, 2011, s.142 vd.) Kant’ın ödev ahlakının

ihmal suretiyle icra suçlarının cezalandırılmasının kökenindeki düşünce olduğu

da söylenmektedir. Kant, boğulmakta olan bir insana yardım edilmemesi ve böy-