

Aydınlanma ve Ceza Hukuku
78
lemeyi, yani hakimin keyfiliğini de önlemeyi amaçladığından, ilke ge-
reğince kıyas ve kıyasa varan yorum da yasaktır.
95
Dönmezer/Erman’ın dikkati çektiği üzere, kanunilik ilkesiyle be-
raber, hukuka aykırılık suçun bir unsuru haline gelmiştir.
96
Suçların ve
cezaların kanuniliği ilkesi vasıtasıyladır ki, suç ilahi bir olgu olmaktan
çıkmış, dünyevi ve hukuki bir olgu halini almıştır. Bu ilke sayesinde,
Kutsal Kitapların hükümleri değil, parlamentoların çıkardığı kanun
hükümleri ihlal edilmekte, Hafızoğulları’nın deyimiyle hukuk düzeni
bir kutsal kitabın naklettiklerinin dışında, akli ve dünyevi olarak algı-
lanmaktadır.
97
Bu, felsefi, sosyal ve hukuki işlevleri, Aydınlanmanın siyasi pren-
siplerinin uygulanabilmesi için, kanunilik ilkesini dahiyane ve gerekli
bir araç kılmaktadır. Yani devletin her türlü erki karşısında, birey, yö-
netenlerin ve yargılayanların keyfiliğinin kanunlarla önlenmesi amaç-
lanarak korunmaya çalışılmıştır.
98
Suçların ve cezaların kanuniliği
ilkesi, tüm bu özelliklerinden dolayı, Erem’in deyimiyle, Aydınlanma-
nın bir “siyasi özgürlük” aracı olarak karşımıza çıkmakta ve “hukuk
devleti” olmanın bir şartı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde
yerini almaktadır.
99
2-Klasik Ceza Hukuku Okulunun Suç Teorisi
Klasik okul, suçu ilahi bir olgu olarak kabul etmemekte, dünyevi
bir hukuki kavram ve kurum, yani fikri bir yapı olarak ele almakta-
dır.
100
Yani suç, bir hukuk kuralının ihlali olup, hukuki bir konudur. Bu
nedenle Klasik Okul, suçu ve dolayısıyla suçluyu da soyut bir şekilde
ele alır.
101
Aslında bu soyutluk, yukarıda gördüğümüz gibi suçların ve
95
Johnson/Wolfe/Mark, s.137
96
Dönmezer/Erman, s.19
97
Zeki Hafızoğulları, Laiklik, İnanç, Düşünce ve İfade Hürriyeti, US-A Yayıncılık,
Ankara,1997.
98
Bu bağlamda, idarenin keyfiliği kanuni idare ilkesiyle, yargının keyfiliği suçların
ve cezaların kanuniliği ilkesiyle, yasamanın keyfiliğiyse anayasalar ve çağımızda
ek olarak anayasa mahkemeleriyle önlenmeye çalışılmaktadır.
99
Faruk Erem, Türk Ceza HukukuGenel Hükümler, Cilt1, 10.Baskı, SevinçMatbaası,
Ankara, 1974, s.15 vd.
100
Hafızoğulları, Özen, s.127
101
Taner, a.g.e s.33