

TBB Dergisi 2014 (113)
Özgür KÜÇÜKTAŞDEMİR
81
Gerçekten de Aydınlanmaya kadar maddi unsur, manevi unsur-
dan önce gelmekteydi. Hatta manevi unsur ikincil ve manevi unsura
göre daha önemsiz kalmaktaydı. Aydınlanmaya kadar olan dönem-
de, hukukun gelişimi içinde failin iradesi, fiil kadar önemli bir unsur
olmaya başlamıştır ama çoğu durumda suçun kurucu unsuru hala
değildir. Aydınlanmayla beraber insan aklına ve bu bağlamda irade
özgürlüğüne verilen değer, suçun manevi unsurunun maddi unsuru
kadar önemli olmasına yol açmıştır.
İrade, failin hareketini önceleyen son zihinsel eylemdir ve bu bağ-
lamda irade özgürlüğüyse, bir kişinin hareket edebilme özgürlüğüne
sahip olması, yani başka türlü davranma konusunda seçeneklerinin
olması, bu seçenekleri seçme özgürlüğüne sahip olması ve böylelikle
kendi eylemlerinin nedensel kaynağı olmasını ifade eder.
114
Böylelikle
iradi bir şekilde hareket eden kişi, kendi fiilinin nedeni sayılmıştır. Di-
ğer adımdaysa, yine Aydınlanmayla beraber, insan iradesinin kusurlu
olup olmadığının belirlenmesi yoluna gidilecektir. İşte kusurluluğun
ilk anlayışı olan psikolojik anlayış, irade özgürlüğünün bu üç unsuru
üzerinde yapılan tartışmalar neticesinde şekillenmiştir.
115
Aydınlanma öncesi dönemde failin kusurlu iradesi, kötü niyet,
lanetlenmiş irade vb. gibi dini ve ahlaki kavramlarla tanımlanmıştır.
116
Aydınlanmayla beraber manevi unsur maddi unsur kadar önemli hale
geldiği ve suçun kurucu unsurlarından biri olduğu gibi, aynı zaman-
da dini ya da ahlaki nitelendirmelerinden arındırılmış, salt akli bir
maksat/istek (mental intent) olarak ele alınmıştır.
117
Bu nedenle Klasik
Okul’da sorumluluğun esası manevi sorumluluktan doğan kusur ol-
muş, bir insanın kusurlu sayılabilmesi için irade özgürlüğüne ve tem-
yiz kudretine sahip olması gerektiği düşünülmüştür.
118
Böylelikle ku-
surlulukla ilgili ilk görüşleri barındıran, tabiatçı (psikolojik) anlayışın
temelleri atılmıştır. Böylece kusurun konusu nedensel bir bağlantının
114
Özgür Küçüktaşdemir, Türk Ceza Hukukunda Maddi ve Manevi Cebir, Seçkin,
2012, s.68 vd.
115
Bu tartışmalardan mücbir sebep, maddi cebir gibi hukuki kavramlar doğmuştur.
116
Elizabeth Wilson,”Beyond The Rock: Post-Enlightenment Torture”, New England
Journal on Criminal&Civil Confinement, Winter, 2013, Vol. 39, N.1, p.41
117
Wilson, a.g.m. s.41
118
Devrim Aydın, “Ceza Hukukunda Okullar”,
Ceza Hukuku Dergisi
, Sayı: 15, Nisan,
2011, s.48-49